13 Nisan 2012 Cuma

Google Play Yayında !

Merhaba arkadaşlar, sizlere Google’nin beklenen servisinin yayınlandığıyla ilgili bir yazı yazmak istiyorum.Daha önce yazacaktım fakat vakit olması neyse arkadaşlar bildiğiniz üzere Google her geçen gün büyüyor ve yandex ona rakip mi bilemiyorum ama yandex’te gerçekten Türkiye’ye değer veren bir arama motoru umarım güzel yerlere gelir.Gelelim konumuza Ben biraz inceledim Google Play servisini Manşet kısmını falan çok beğendim.Tasarım konusundan şık ve gerçekten güzel Android kullananlar bilir aynı Android Market gibi ve çok hoş.Bence bu servis çok tutucağa benziyor dicem ama zaten Google’nin ismi geçmesi yeter mutlaka tutacaktır.Dünya’nın en çok kullanılan mobil işletim sistemlerinden Android’in kullanıcıları için sunmuş olduğu uygulama merkezinin yeni adıydı Google Play Store, hatırlarsanız eski adı Android Market idi. Türkiye’ye geleli henüz çok geçmeden, tam anlamıyla geçiş sağlanamamıştı.

Önceki haftalarda tam anlamıyla açılamayan Google Play Store‘un geleceği ve full uyumlulukla Türkiye’ye açılacağı haberi verilmişti. Geçtiğimiz saatlerde bu uygulama gerçekleşti. Google Play Store için Türkiye’de hiçbir engel kalmadı.

Peki nedir bu tam açılma?

Android mobil işletim sistemini kullanan Türk kullanıcılar hiçbir Root vb işleme tabi tutmadan ücretli ve ücretsiz uygulamalara sınırsız erişim sağlayabilecek. Bunun yanı sıra çok hassas ve bir o kadar da önemli olan bir konumuz var, bu da bugünlerden itibaren Türk bir Android uygulama geliştiricisi, geliştirdiği yazılımı Google Play Store’da ücretli olarak satışa sunabilecek.



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

Super Bubble Birds

Merhaba arkadaşlar, ne zamandır Android oyunlarla ilgili bir yazı yazmamıştım şimdi bu yazımı yazayım.Başlıkta da belirttiğim gibi birçok kişi tarafından oynanan Super Bubble Birds adlı oyunu oynayanları bağımlılık haline getiriyor.Boş vaktiniz mi var? Canınız mı sıkılıyor, ne yapsam diyemi düşünüyorsunuz ? İşte size tavsiyem bu oyunu oynayın, gerçekten süper bişey ! Biraz oyun hakkında bilgi verelim.Kabarcık kuşlar olarak karşımıza çıkan oyunun 2. serisi nihayet çıktı.

Süper aksiyon oyunu kabarcık kuşlar oyunu dünyasına hoş geldiniz. Geliştirici firma oyunun tanıtımında ilk cümleyi hoşgeldinizle açıyor, yeni oyunları için gece gündüz çalışığ siz değerli oyun severler için son derece yenilikli kaliteli bir oyun çıkardıklarını iddia ediyorlar. Yenilikçi objeler, hd görüntü ve sesin inanılmaz efektlerle süslenmesi sonucu ortaya çıkan bu oyunun sizi etkileyeceğini dile getiren firma oldukça iddialı görünüyor.

Oyunun klasil oyun oynanış biçimiyle aynı olarak gördüğümüz değişik bir yapısı var, 3 aynı renkteki kuş yanyana gelir, ve para toplamaya başlarız…

Oyunumuzu ücretsiz bir şekilde indirip oynamak için tıklayın !

Oyuna ait Tanıtım Videosu :




Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

Motorola Droid Razr Maxx

Merhaba arkadaşlar, 2 haftadır telefon almayı düşünüyorum ve internette sürekli yeni çıkan telefonları ve çıkacak olan telefonları araştırıyorum ve karşıma süper bir telefon çıktı almayı düşündüğüm bir telefon, gerçekten süper birazdan size Motorola Droid Razr Maxx hakkında yazdıklarımdan sonra sizde almayı düşüneceksizi Evet gelelim telefonumuza benim aradığım bütün özellikler mevcut, görünüm olarak şık, özellikler süper ve ötesi şarjım hemen bitiyor diyenler için ise şaşırtacak bir telefon, arkadaşlar telefonun bataryası 3300 mAh ve 15.8 güne kadar stand-by bekleme süresi tanıyor.Gerçekten süper birazdan özelliklerinden bahsedicem özelliklerine geçmeden önce biraz telefonu tanıyalım.

Motorola Droid Razr Maxx

Motorola Droid Razr Maxx güçlü Android akıllı telefon uzun ömürlü bir pil vaat ediyor. Eğer Android Ice Cream Sandwich olmayan bir telefonu tercih ediyorsanız ve elleriniz küçük değilse bu telefon sizin için son derece cazip.

İşte telefonumuz aşağıda görüldüğü gibi süper

Motorola Droid Razr Maxx

Motorola Las Vegas’ta düzenlenen CES 2012 Tüketici Elektroniği Fuarı’nda yeni Droid Razr Maxx cep telefonunu duyurdu. Motorola Droid Razr Maxx Android cep telefonu tüm gününü ve gecesini çoklu görevlerle uğraşarak geçiren ve yoğun bir iş ve kişisel yaşam tarzına sahip olan telefon severlere yönelik bir ürün.

Tek bir şarj ile diğer modellere göre iki kata varan daha uzun bir kullanım süresi sunan Motorola Droid Razr Maxx Android akıllı telefon sadece 8.99mm inceliğinde bir gövdeye ve 4,3 inç büyüklüğünde Dupont Kevlar fiberli Super AMOLED ekrana sahip.

Motorola Droid Razr Maxx yandan bir görünüm

Motorola’nın yeni Droid Razr Maxx Android cep telefonunda aynı zamanda çizilmeye dayanıklı Corning Gorilla cam ekran ve güce dayanıklı su tutmayan nano parçacıklar da kullanılmış. Motorola Droid Razr Maxx cep telefonu 1.2 GHz gücündeki çift çekirdek işlemcisi ve 4G LTE bağlantı desteği sayesinde telefonseverlere gün içerisinde son derece hızlı bir bağlantı performansı sunuyor.

MotoCast gibi özel Android uygulamaları da telefon severlerin müzik, şarkı, dijital fotoğraf, belge ve video görüntü gibi içeriklere diledikleri her yerden ve diledikleri her zaman kolaylıkla erişebilmelerine olanak tanıyor. 8 megapiksel çözünürlüklü dijital kamerası bulunan Motorola Droid Razr Maxx Android cep telefonu otomatik netleme özelliğine de sahip.

Motorola Droid Razr Maxx Mesaj Yazma

ve gelelim özelliklerine

Motorola Droid Razr Maxx özellikleri

• Form faktör : Dokunmatik ekran

• Ekran : 4.3 inç Super AMOLED

• Sistem : Android 2.3.5 Gingerbread

• İşlemci : Çift Çekirdek 1.2GHz işlemci

• Dijital kamera : 8 ve 1.3 megapiksel

• Kamera özellikleri : Dijital zum ve LED flaş

• Bluetooth : Stereo Bluetooth Class 2

• Hafıza : 1GB RAM x 16GB ROM

• Bellek : 11.5GB dâhilî bellek

• 16 GB microSD hafıza kartı

• WLAN : 802.11b, 802.11g, 802.11n

• aGPS, eCompass, sGPS

• 21.5 saate kadar konuşma süresi

• 15.8 güne kadar stand-by bekleme süresi

• Batarya : 3300 mAh

• Boyutlar : 130.70 x 68.90 x 8.99mm

• Ağırlık : 145 gram

Motorola Droid Razr Maxx aksesuvarları

• Lapdock 500 Pro / Lapdock 100

• Kablosuz klavye / Trackpad

• Araç Navigasyon Dock Birimi

• Webtop Seyahat Adaptörü

• HD İstasyon ve HD Dock birimi

• VGA Adaptörü / HDMI kablosu

• Akıllı Kontrol Cihazı

Peki bu cihasın iyi yönleri neler ?

İyi yönleri

Artırılmış pil gücü

Muhteşem ekran

1.2 GHz çift çekirdekli işlemci

Bir önceki sürümü kadar hızlı Verizon 4G/LTE

İnce çekici bir tasarım

Güçlü multimedya

Sıkı güvenlik özellikleri

Kötü yönleri

Böyle gelişmiş bir telefonda Android 4.0 Ice Cream Sandwich olmaması.

Daha güçlü bir bataryaya sahip olduğu halde kullanıcı çıkartamıyor.

Küçük eli olan kullanıcılar için zor kavranabilir olması.

Bir sonraki telefon incelememde görüşmek üzere hoşçakalın.

Umarım sizde benim gibi beğenmişsiniz.



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

12 Nisan 2012 Perşembe

Sony Handycam’le Her Yüzey Bir Sinema Perdesine Dönüşüyor!

Projeksiyon özelliği sayesinde Sony Handycam, klasik kameraların işleyişine yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Yaşadığınız anları, istediğiniz yerde tekrar tekrar izleyebileceğiniz ölümsüz anılara dönüştürüyor!

Teknoloji dünyasına getirdiği yeniliklerle sık sık adından söz ettiren Sony, yeni kamerası ile bir kez daha gündeme oturuyor. Projeksiyon özelliğine sahip olan Sony Handycam, sadece bir kamera olmaktan öteye geçiyor. Kaydettiğiniz videoları dilediğiniz yüzeye yansıtmanızı ve istediğiniz zaman istediğiniz yerde izlemenizi sağlıyor. Böylece hem anılarınızı ölümsüzleştirebiliyor hem de onları sevdiklerinize de izleterek paylaşabiliyorsunuz.

Kısacası; dünyanın ilk projeksiyonlu kamerası olan Sony Handycam, çevrenizdeki her yüzeyi bir sinema perdesine dönüştürüyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.//



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

Yandex Müzik 26 Mart’da Türkiye’de yayına başlıyor !

Merhaba Arkadaşlar, Yandex hızlı adımlarla yükselmeye devam ediyor.Bu yazımızda Yandex’in 26 Mart’da Türkiye’de yayına sokacağı Yandex Müzik Servisinden Bahsedicem.Bu serviste Tam  170 bin yerli 2.5 milyon da yabancı parça online olarak kullanıma açılacak.Yandex’i bende destekliyorum gerçekten hızlı adımlarla ilerliyor, tek korkum şu Oda Google gibi ilk başta kendini sevdirerek sonradan nefret ettirmezse iyi olur.Çünkü bildiğiniz gibi Google’nin logoları bizim için önemli zaten bir önceki yandex yazımda da sizlere google’nin 18 Mart için herhangi bir logo yapmaması bizi gerçekten üzdü, tanımadığım adamların doğum günleri için logo yaparken 18 mart için yapmaması çok kişi kaybettirdi.Yandex ise 18 Mart’ı google gibi değil güzel bir logo yaparak bizleri sevindirdi.Yeni servisinde kendilerine başarılar diliyoruz.

Yandex, online müzik servisi için MÜYAP, MESAM, MSG, EMI ve Warner gibi telif haklarını temsil eden şirketlerle anlaşmaya vardı.



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

Yeni GSM Operatörümüz BİMCell !

Merhaba arkadaşlar, Sizlere bu yazımda yeni GSM operatöründen bahsedeyim biraz  BİMCell.BİMCell’i duyunca aklıma ilk gelen BİM hiper marketleri geliyor Çünkü arkadaşlarla bazen birşey lazım olduğunda BİM’den al gel falan deriz.Aslında ilgiside var çünkü BİMCell Bim mağazalarının yani BİM mağazalarının kurduğu BİMCell bizlerle ! BimCell’e BİM mağazalarından sahip olabilirsiniz.Peki gelelim BİMCell nedir ve BİMCell’in tarife ücretlerine…

6 saniyesi 1 kuruş şeklinde bir ücretlendirme yapılmış.531operatör koduyla hizmete başlıyacak.Fakat şuanda Aveanın alt yapısını kullanmaktalar.Umarız en kısa sürede kendi alt yapılarıyla bizlere güzel kampanyalar sunar.Desenize yakında televizyon’da Türkcell,Avea,Vodafone dışında yeni bir operatör’ün reklamlarını göreceğiz

Peki BimCell’e nasıl geçeriz diyorsanız işte cevabı Aşağıdaki adımları yapın ve sonrasında en size en yakın Bim mağazasından hattınızı alın.



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

Yeni iPad için çıkan söylentiler doğru mu ?

Merhaba arkadaşlar, yine yeni bir yazımla sizlerleyim.Bildiğiniz üzere Apple yeni iPad’ini herkes bekliyordu ve çıktı ! Çıktığı gibide birçok dedikodu yayıldı ve Apple ile ilgili bir takım olaylar oldu neyse asıl konumuza gelelim.Apple’ın yeni iPad’inde kullandığı işlemci için “Tegra 3'den kat kat hızlı” demesi, tartışmalara yol açmıştı. Laptop Magazine tarafından yapılan tam bir hız testi ise yeni iPad’in Tegra 3 karşısındaki performansını gözler önüne serdi.

Tegra 3 işlemcisi şu an Asus’un yeni tableti Transformer Prime’da bulunuyor. GLBenchmark 2.1'de iPad’in A5X işlemcisi, Tegra 3'den neredeyse 5 kat daha yüksek bir sonuç veriyor.

Bununla birlikte CPU hızına geldiğimizde Nvidia Tegra 3, A5X’i deviriyor ve GeekBench’de onun iki katından daha yüksek bir sonuç veriyor

Aslında sonuçlar şaşırtıcı değil. Zira A5X ve Tegra 3'ün her ikisi de ARM’nin Cortex-A9 tasarımını kullanıyor. A5X çift çekirdeğe sahip, ancak Tegra 3 dört çekirdekli. Transformer Prime, 1.3GHz saat hızında çalışırken, iPad 1GHz’de çalışıyor. Dolayısıyla A5X, çekirdek başına daha çok iş yapabiliyor olsa da toplam güçte daha zayıf kalıyor.

Diğer bir test, GeekBench grafiği ve sonuç

Nvidia’ya göre bu sonuçlar, gerçek dünya performansını yansıtmıyor. Bu arada Android 4 tarayıcısı, Sunspider Javascript testinde iPad 3'ün Safari’sinden daha düşük bir puan alıyor. Dolayısıyla bu da A5X işlemcisinin lehine bir sonuç.

Tegra 3, fizikler ve yansımalar gibi efektlere önem veriyor, iPad 3'de ise bunlar yok. Ancak 2048×1536 çözünürlüğündeki ekranı ile yeni iPad, çok daha keskin grafikler sunabiliyor. Grafik olarak Transformer Prime ve iPad 3, birbirlerine yakınlar ancak belirli uygulamalarda görsel efektlerde Tegra 3'lü 1280×800 çözünürlüğündeki Transformer Prime öne geçiyor’ın yeni iPad’inde kullandığı işlemci için “Tegra 3'den kat kat hızlı” demesi, tartışmalara yol açmıştı. Laptop Magazine tarafından yapılan tam bir hız testi ise yeni iPad’in Tegra 3 karşısındaki performansını gözler önüne serdi.

Tegra 3 işlemcisi şu an Asus’un yeni tableti Transformer Prime’da bulunuyor. GLBenchmark 2.1'de iPad’in A5X işlemcisi, Tegra 3'den neredeyse 5 kat daha yüksek bir sonuç veriyor.

Bununla birlikte CPU hızına geldiğimizde Nvidia Tegra 3, A5X’i deviriyor ve GeekBench’de onun iki katından daha yüksek bir sonuç veriyor.

Aslında sonuçlar şaşırtıcı değil. Zira A5X ve Tegra 3'ün her ikisi de ARM’nin Cortex-A9 tasarımını kullanıyor. A5X çift çekirdeğe sahip, ancak Tegra 3 dört çekirdekli. Transformer Prime, 1.3GHz saat hızında çalışırken, iPad 1GHz’de çalışıyor. Dolayısıyla A5X, çekirdek başına daha çok iş yapabiliyor olsa da toplam güçte daha zayıf kalıyor.

Diğer bir test, GeekBench grafiği ve sonuç

Nvidia’ya göre bu sonuçlar, gerçek dünya performansını yansıtmıyor. Bu arada Android 4 tarayıcısı, Sunspider Javascript testinde iPad 3'ün Safari’sinden daha düşük bir puan alıyor. Dolayısıyla bu da A5X işlemcisinin lehine bir sonuç.

Tegra 3, fizikler ve yansımalar gibi efektlere önem veriyor, iPad 3'de ise bunlar yok. Ancak 2048×1536 çözünürlüğündeki ekranı ile yeni iPad, çok daha keskin grafikler sunabiliyor. Grafik olarak Transformer Prime ve iPad 3, birbirlerine yakınlar ancak belirli uygulamalarda görsel efektlerde Tegra 3'lü 1280×800 çözünürlüğündeki Transformer Prime öne geçiyor



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

iPhone 4 Kendiliğinden Patladı !

Evet arkadaşlar, bu makalemde Yine bir lider’den bahsedicez.Bildiğiniz üzere Apple iPhone 4S çıkardı daha öncesindede aynı benzer olaylar yaşanmıştı.Geçtiğimiz günlerde Amerika’da 51 yaşındaki bir kadının iPhone 4'ü kendi kendiliğinden patladı !

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen kadın, yatağının yanındaki komidinde şarj cihazına takılı olarak duran iPhone 4'ün saat 6.30 gibi tuhaf bir koku ve cızırtı sesi çıkarmasıyla uyandığını söylüyor. Yataktan hemen fırlayan kadın telefonu alıp doğrudan lavaboya koşup iPhone’u söndürdü.

Kadın olay sonrası kısa bir şok yaşarken odaya gelen elektrikçi elektrik bağlantılarıyla ilgili bir sorun olmadığını söyledi.

Daha önce Brezilya ve Avustralya’da 2011 yılında  yaşanan  benzer olaylarla birlikte bu, iPhone 4'te yaşanan üçüncü patlama olayı. iPhone 4'te yaşanan bu patlamalar iPhone 4S’te ise şu ana kadar hiç  yaşanmadı.

iPhone 4'ü bir yıl önce alan kadına yeni bir iPhone 4 gelirken Apple’dan olay hakkında henüz bir açıklama gelmedi.



Tolga Çetinkaya: Tolga Çetinkaya

1994 İstanbul doğumluyum. Daha ilkokul yıllarımda bilgisayarla aram iyidi. Önceleri vakit geçirme amaçlı olup sadece oyun doğrultusunda kullandığım bu cihaz İnternet dünyasına adım attıktan sonra farklı seyirde yol almaya devam etti.Önceden ücretsiz,hazır siteler kuruyordum daha doğrusu içerik giriyordum.Ama şimdi öylemi değil kendime geçmişe göre baya bir geliştirdim.Bazen bir geçmişe bakıyorum birde şimdiki halime içimden diyorumki istedikten sonra yapamıyacan şey yoktur.Bende öle yaptım istedim ve oldu.Sizlerinde önüne bir hedef koyup öyle devam etmesini isterim.


View the original article here

11 Nisan 2012 Çarşamba

Yandex Rakiplerine Fark Attı!


Google'ın henüz vermediği hizmeti bu arama devi gerçeğe dönüştürdü! Fazlası da var...

23 Mart 2012 tarihinde Moskova'da Yandex merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında Yandex'in yeni servisleri tanıtıldı. Rusya pazarında lider olan ve geçtiğimiz yıl Türkiye'ye açılan firma artık kullanıcılara arama satırında ismini yazdıkları herhangi bir şarkıyı anında dinleme hizmeti sunuyor. 26 Mart 2012 tarihinde hizmete girecek olan serviste telif hakkı ödenmiş 170.000 Türkçe, 2,5 milyon yabancı şarkı bulunuyor. Yurt içi ve yurt dışı telif kuruluşları ile anlaşmalar yapan firma bu hizmetin içeriğini zamanla artıracağının da altını çiziyor.

Yerel lider

Rusya'da arama pazarının yüzde 60'ını elinde tutan Yandex 2011 yılı gelirini 622 milyon dolar olarak açıkladı. Firma 2012'de bu rakamı yüzde 40 artırmayı planlıyor. Yerel başarısını global pazarlara da yansıtmak isteyen firma adım adım diğer ülkelere de açılıyor. Türkiye pazarına hızlı bir giriş yapan Yandex agresif servisleri ile arama pastasından pay kazanmaya çalışıyor. Yandex kiril alfabesi kullanan ülkelerden sonra ilk defa Türkiye'de hizmete sunulmuştu.

Neden Türkiye?

35 milyon internet kullanıcısı ile büyük bir pazar olan Türkiye yüzde 68 hızla büyüyor ve şu anda 4 milyardan fazla Türkçe sayfa bulunuyor. Bu pazarın büyüklüğü ve vaat ettiği yeni ufuklar arama motoru savaşlarının Türkiye arenasında cereyan etmesine yol açıyor. Yandex'ten aldığımız bilgilere göre firma sadece Türkçe arama motoru için Türkiye'de 50 geliştirici, Rusya'da 100 geliştirici ile çalışıyor.

Yandex Türkiye'de şu anda web, resim, video ve haber arama, e-posta, trafik bilgisi, web master'lar için özel hizmetler, reklam ve farklı diller arasında çeviri hizmetleri sunuyor. Şu anda sitede arama yapan aylık tekil ziyaretçi sayısı 1,2 milyon civarında.

Türkiye Rusya'ya örnek oluyor

Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerine ek olarak Türkiye'ye de açılan ve pazara hızlı bir giriş yapan Yandex bazı yeni servisleri, sayfa tasarımı vs. gibi hizmetleri önce Türkiye ana sayfasında test ediyor, daha sonra Rusya'ya açıyor.

Yakında sesli mobil arama da geliyor!

Yandex mobil platformlar, akıllı telefonlar için de bir mobil aram eklentisi sunuyor. Bu servisin şu anda geliştirilmekte olduğunun ve yeni bir android uygulaması üzerinde çalışmakta olduklarının da altını çizen firma yetkilileri Türkçe sesli arama sistemi üzerinde de çalıştıklarını ve yerli şirketlerle işbirliği yaparak yürümekte olduklarını belirtti.

Yandex dünyada global olarak arama yapıp arama sonuçları sunabilen üç arama motorundan biri. Firma standart aramaya ek olarak ülkelere özel arama ve bilgi verme seçenekleri de sunuyor. Örneğin Türkiye'deki Yandex arama motoru hizmetleri arasında web, resim, video vs. aramalarına ek olarak anlık Trafik aktivitesi, detaylı haritalar vs. gibi hizmetler var. Firma bugün bunlara müzik arama servisini de eklemiş olduğunu duyurdu.

Yandex'den Android'e de hediye var!

Yandex, Android üzerinde çalışan akıllı telefon ve tablet sahiplerine, Yandex.Shell adlı yeni ve ücretsiz işletim sistemi arayüzünü sundu. Söz konusu cihazlar için özel 3 boyutlu bir arayüz sağlayan Yandex.Shell, Yandex'in arama ve diğer servislerini de beraberinde getiriyor.

Yandex Türkiye Ülke Müdürü Alisher Hasanov, "SPB Software tarafından geliştirilen ve çok popüler bir ürün olan Shell ücretli olduğu dönemde bile Android Market'te kendi kategorisinde en yüksek puanı almıştı. 2011 Kasım ayında Yandex bünyesine katılan SPB ekibiyle beraber Yandex'in servislerini Shell'e dahil edip, ürünü ücretsiz olarak sunma kararı aldık. Shell, cihazınızın arayüzünü tamamen değiştiren, güzel görünümlü, kullanıcı dostu bir ürün" diyor.

Yandex.Shell sayesinde kullanıcılar, cihazlarına birbirine 3 boyutlu olarak bağlı, istedikleri sayıda masaüstü paneli (desktop) kurabilecek, üzerine widget, uygulama ve dosyaları istedikleri gibi yerleştirebilecekler. Halihazırda kurulu olarak gelen Yandex.Haberler veya Yandex.Hava Durumu gibi servisler sayesinde, Yandex.Shell üzerinden dünyadaki en son gelişmeler veya güncel hava durumu hakkında bilgiye ulaşılabilecek.

Yandex.Shell, Google Play üzerinden indirilebilir.


View the original article here

Tükürükteki Mucize!

Genetik bilimindeki gelişmelerin; gelecekteki hastalık risklerinizden tedavinizde hangi ilacı kullanmanız gerektiğine ve çocuğunuza geçireceğiniz, taşıyıcısı olduğunuz hastalığın engellenmesine kadar varan heyecan verici sonuçları var. Üstelik tüm bunlar basit bir tükürük testiyle gerçekleşiyor.
ABD’deki Pathway Genomics’in Tıbbi Direktörü Dr. Michael Philip Nova, genetik alanında çok sayıda sırrın aydınlatılmasına katkıda bulunan ve teknoloji geliştiren bir bilim insanı. “Genetik alanındaki gelişmeler dur durak bilmiyor” diyen Nova, bu konuda en heyecan verici şeyin mevcut teknolojilerin giderek ucuzlaması ve dünyanın her yerine ulaşır hale gelmesi olduğunu söyleyerek, “Yakın gelecekte 50-100 dolar karşılığında verilecek bir damla kanla, bütün genetik bilgilere ulaşmak mümkün olacak” diyor.

‘25 BİN GENİMİZ VAR’
Nova, bir insanda yaklaşık 25 bin gen bulunmasına karşın bu genlerin tamamının ne tür işlevleri olduğunu bilmediklerine dikkat çekiyor. Bununla birlikte obezite gibi sık karşılaşılan bazı sağlık sorunlarının 400 – 500 civarında farklı genle ilişkili olduğu düşünülüyor. Aynı şeyin bütün metabolik hastalıklar için geçerli olduğu ve alınan bir ilacın vücutta yarattığı etkiyi meydana getiren çok sayıda farklı gen bulunduğu belirtiliyor. Bazı genetik hastalıklar ise birden fazla gene bağlı olabiliyor. (Kalpdamar sağlığını bozanlar vb.) Bunlar “Poligenik hastalık” olarak adlandırılıyor ve yatkınlığı, “Var” ya da “Yok” şeklinde ifade etmek mümkün olmuyor.

HASTALIK DA TAŞIYICILIK
Kişinin bir hastalıkta taşıyıcı olması ve soruna eşte de rastlanması halinde, çocukta bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 25 civarında olduğu belirtiliyor. Dominant hastalıklarda (Huntington hastalığı gibi) ise bu olasılık tüm gen taşındığı için yüzde 50’ ye çıkıyor. Genetik hastalıklar farklılık gösterdiğinden önceden her hastalık için taşıyıcılığı saptamaya yönelik farklı testler yapılıyor.

TESTİN UYGULAMASI
Sözü edilen genetik testte hastadan alınan tükürük örneğine bakılarak kişinin tüm genom bilgisine ulaşılıyor. Bu bilgiler raporlandırılırken 4 aşama bulunuyor. Bunlardan bir tanesinde multifaktöriyel poligenik hastalıklara yatkınlık inceleniyor ve risklere dikkat çekiliyor. İkinci kısımda hastanın 75 hastalık için taşıyıcılık durumu belirleniyor. 3. aşama farmakogentik (ilaçlara kişisel yanıt) olarak adlandırılıyor ve hastada 10 farklı ilacın yan etkisinin görülüp görülmeyeceği ile kişinin bundan faydalanıp faydalanmayacağı bilgisini veriyor. Son aşama ise kişiye özel diyet ve egzersiz programlarından oluşuyor. Bu doğrultuda hastanın beslenmede hangi yağları kullanmasının daha uygun olacağından, kas ve enerji metabolizmasına yarayacak egzersiz programına kadar kişiye özel detaylar yer alıyor.

HASTALIKLAR AZALACAK
Kişiye özel yaklaşım ve test sonuçlarına uyum, hastalıkların azaltılabileceği anlamı taşıyor. Bu durumda riski olduğunu ve bu riskin düzeyini öğrenen kişi alacağı tedbirler ve uygulayacağı koruyucu tedaviyle söz konusu hastalığa yakalanmayabiliyor. Dr. Michael Nova, tıbbın geleceğinin “genetik” olduğunu ve gelişmelerin hastalıkları önlemeyi mümkün kılacağını söylüyor.

5 YIL İÇİNDE HERKES GENETİK TEST YAPTIRACAK
Eski Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) Başkanı ve İnsan Genom Projesi Yürütücüsü Francis Collins, kısa süre önce yayınladığı bir makalede; gelecek 5 yıl içinde ABD’de her bireyin mutlaka sınırlı ya da ayrıntılı bir genetik test yaptıracağı gerçeğine dikkat çekiyor.

DOKTORLARIN İŞİ KOLAYLAŞACAK
Karşılarına gelen hastanın genetik test sonuçlarının doktorların işlerini kolaylaştıracağını söyleyen Dr. Nova, bunu “Doktorlar hasta karşılarına geldiğinde hangi önleyici tektiklerin yapılması gerektiğini biliyor olacaklar” sözleriyle açıklıyor ve “Bu yolla doktorun 20 yıl sonra gördüğü bir hastaya kan sulandırıcı bir ilaç yazması gerekse bile bunun hangi dozda yazılması gerektiğine dair bilgisi oluyor ” diyor.

İNSAN ÖMRÜ UZAYACAK MI?
“Genetik alanındaki gelişmeler insan ömrünün uzamasını sağlayacak” diyen Dr. Michael Nova, buna örnek olarak 115 yaşında 2 kişinin DNA’larının incelendiğini, bu kişilerin diğerlerinden farkının, sadece ikisi arasında ortak olan, diğer insanlardan farklı 4 bin şifre değişikliği taşımaları olduğunu söylüyor. Bunların daha önce rastlanmayan değişikler olduğuna dikkat çeken Nova, uzun ömrün sırrının bu 4 bin değişikliğin ardında gizli olup olmadığının araştırıldığını belirtiyor.

HANGİ HASTAYA HANGİ İLAÇ?
Dünyada 250 milyon Hepatit C hastası bulunuyor. Bu hastalık için kombine kullanılan 2 ilaç olduğuna ve Hepatit C hastalarının yüzde 20’sinin genetik değişiklik nedeniyle bu ilaçlardan faydalanamadıklarına dikkat çeken Nova, FDA’nın (Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi) bu hastalarda yüzde 20’ lik grubu belirlemek için genetik test yapılmasını şart koştuğuna dikkat çekiyor. Günümüzde hastanın meme kanseri tedavisinde kullanılan çok önemli bir ilaca cevap verip vermemesinin de tamamen bir gene bağlı olarak gerçekleştiği belirtiliyor. Kişinin bu gene sahip olması tedaviye daha iyi yanıt vermesi anlamına geliyor. Bunun saptanması hem doktorun işini kolaylaştırıyor hem de hastada gereksiz ilaç kullanımının önüne geçilmiş oluyor.


View the original article here

Yeni Bir Grip Türü Bulundu!

Amerikalı bilimadamlarının Guatemala'da 2 bölgede yaptığı araştırma, 316 yarasadan 3'ünde A tipi grip virüsüne rastlandığını gösterdi.ABD Hastalık Denetleme ve Önleme Merkezi'nden Suxiang Tong, ilk kez bir grip virüsüne yarasalarda rastlandığını belirtti.Mevcut haliyle virüsün insanlar için sorun teşkil etmediğini belirten Tong, bu araştırmanın yeni bir hayvan türünün grip virüsüne kaynak oluşturabileceğini göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Laboratuvarda yapılan ilk testler virüsün insana bulaşabilmesi ve insandan insana kolayca geçebilmesi için kökten değişmesi gerektiğini de gösterdi.

Bilimadamları, insana bulaşabilen yeni bir virüsün ortaya çıkması için bu yeni virüsün domuz ya da at gibi insana biyolojik olarak daha yakın bir hayvana geçmesi gerektiğine dikkati çekti.

A tipi grip, mevsimlik griplerden 1918'de 50 milyon kişinin ölümüne yol açan İspanyol gribine kadar virüslerin oluşturduğu bir virüs ailesinin adı.


View the original article here

Uçan Araba Satışta

Dünyanın ilk uçan otomobili “Aerocar”, ABD’deki Courtesy Aircraft tarafından satışa çıkarıldı.

Tasarımcısı Moulton Taylor’ın 1949’da tamamladığı Aerocar’ın fiyatı 1.3 milyon dolar (2.3 milyon TL).

Sadece altı tane üretilen, 500 adet sipariş alınmasına rağmen seri üretime geçilemeyen iki kişilik uçan otomobil 63 yaşında.

Ancak buna rağmen saatte azami 176 kilometre hız yapabiliyor. Kanat uzunluğu 9.2 metre olan Aerocar karada saatte 96 kilometre hız yapıyor.


View the original article here

Sahte Bal Nasıl Anlaşılır?

Bal buzdolabında şekerleniyorsa gerçektir. Balın kesafeti (yoğunluğu) çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan bal sahtedir. Çiçek balı hızlı, çam balı ise daha yavaş akarGerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz gelir. Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağ kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösteriyor. Sabit kalem (kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan) alın bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır çıkmıyorsa hakiki baldır. Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır. Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur. Normal balın kıvamı biraz daha katıdır. Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar. Balın şekerlenmesi durumunda ise, eski hâlini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması kâfidir. Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fala keskindir. Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. bu yediğiniz gerçek baldır. Balda hafif te olsa şekerden kaynaklı alkol olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar .bir sene önce satın almış olduğumuz bal, bugün halen berrak bir şekilde bal formunu koruyorsa az bir şey kıllanma hakkımızı saklı tutmamız gerekiyormuş. zira, bal dediğin, bir kaç ay içinde kristalize olurmuş. (Bu süre balınçeşidine göre değişir)vay bu şekerleme yaptı, kandırıldım." demeden biraz düşünmeliymişiz. (dikkat kristalize olan gerçek bal agza alındığında margarin gibi ağızda erir sahte şeker balı ise kristalize olduğunda toz şeker gibi ağızda kıtırdar)

View the original article here

Yaşınız Kaç Tahmin Eden Site!

Yaşınızı tahmin etmeye çalışan yazılım!
Amacı farklı da olsa bu site, yüzünüze bakarak yaşınızı ve çok daha fazlasını tahmin edebiliyor!
Yüz tanıma yazılımı geliştiren Face.com, yeni bir özelliği sayesinde artık yaşınızı bile tahmin ediyor.Yazılımın amacı, geliştiricilerin uygulamalarında kullanmalarına yönelik, örneğin çocuklar bilgisayarın başına oturduğunda belirli siteleri engellemek gibi, bir hizmet sunmak.Uygulama, sadece yaşınızı tahmin etmekle kalmıyor, yüzünüzün gülüp gülmediğini, ruh halinizi ve cinsiyetinizi de tahmin ediyor. Uygulamanın tahmin aralıkları zaman zaman geniş olabilse de, genel olarak fena tahminlerde bulunmadığını söyleyebiliriz.İstediğiniz herhangi bir fotoğrafı veya kendi fotoğrafınızı bu adrese giderek test edebilirsiniz.

View the original article here

Google Chrome 18 İndir

.
Son dönemlerin popüler web tarayıcısı Google Chrome'un 18. sürümü yayınlandı. Chrome'un yeni sürümü, görsel açıdan önemli bir yenilik getirmiyor. Ancak arka planda yapılan birkaç geliştirme var.Chrome 18, artık eski grafik kartlarına sahip bilgisayarlarda da donanım hızlandırmayı kullanabiliyor. Chrome, artık çok daha fazla sayıda eski grafik kartını destekliyor. Bunun anlamı ise web sitelerinin ekrana çizilmesinin hızlanması demek.Chrome 18 ile beraber grafik işlemci hızlandırması, ilk kez Windows XP'de de çalışacak. Yeni sürümde SwiftShader araçlarından faydalanan Chrome 18'de chrome://gpu komutunu kullanarak grafik kartınızın içeriği hızlandırıp hızlandırmadığını görebiliyorsunuz. Chrome 18'deki görünür tek değişiklik ise gözden geçirilen ayarlar bölümü. Sol taraftaki gezinti bölümü artık mavi yerine beyaz bir renge sahip. Diğer bir yenilik ise about:flags komutu altında gizli. "Enable Tab Browser Dragging" seçeneğini etkinleştirdiğinizde sekmeleri sürükleyerek bir tarayıcı penceresi oluşturabiliyorsunuz."Disable new settings and extensions web-ui" seçeneği ise ayarlar sayfanızın eski tasarıma dönmesini sağlıyor. Chrome 18'de eklentilerin daha güvenli hale getirilmesine yönelik bir geliştirme de bulunuyor. Web tarayıcınız Chrome 18'e otomatik olarak güncellenmediyse veya Chrome'u ilk kez indirecekseniz, aşağıdaki resmi indirme bağlantısını kullanabilirsiniz..

View the original article here

10 Nisan 2012 Salı

Bimcell Hizmete Açıldı!


Perakende sektöründen tanıdığımız BİM, BİMcell markası ile GSM hizmetlerine başlıyor. BİMcell, BİM mağazalarında satışa sunuldu. BİMcell, uygun fiyatlı taarifeler vaad ediyor.
26/03/2012 16:00
Perakende sektörünün öncü isimlerinden BİM, mobil dünyaya da adım attı. BİMcell markasını tanıtan BİM, GSM hizmetlerine başlıyor.

BİM mağazalarının fiyat kalite politikasının mobil operatöre de yansıyacağı vurgulanırken BİMcell'le ilgili işlemlerin BİM mağazalarından gerçekleştirilebileceği açıklandı.


6 saniyesi 1 kuruş sloganıyla dikkat çeken BİMcell'in uygun fiyatpolitikalarıyla diğer operatörlere rakip olması bekleniyor. BİMcell, karmaşık olmayan paketlerle kullanıcılarının kullandığı kadar ödeyeceğikampanyalardan yararlanacağını vurguladı.

Kullanıcılarına SMS ve internet paket seçenekleri de sunan BİMcell'liolmak için kimlik ve kimlik fotokopisiyle bir BİM mağazasına gitmenin yeterli olduğu açıklandı.



View the original article here

Nihat Altınkaya Kimdir?


Esas adı Nihat Alptuğ Altınkaya olan Nihat Altınkaya, 28 Eylül 1979 da Karabük’de doğdu. Aslen Rize’li olup, doğma büyüme Karabük’lüdür. İstanbul’da yaşıyor. İlk, orta ve liseyi Karabük’te okudu. Karabük Demir Çelik Lisesi Voleybol Takımında ve Fenerbahçe Boks Takımı, Emlak Bankası Spor Kulübünde oynayan Nihat Alptuğ Altınkaya sporcu kişiliğiyle de tanınır. Özellikle su sporlarına ilgi duymaktadır.
Fotomodelik ve mankenlik yapan Nihat Alptuğ Altınkaya, karizmatik ve ağır tavırları, mahsun bakışları ile hayranlarının ilgisini çekmektedir.
Nihat Alptuğ Altınkaya, profesyonel anlamda Ekol Drama Sanat Evinde Sanatsal eğitim almıştır.

Dizi oyunculuğuna “Binbir Gece” dizisi ile giriş yapmış ve ardından “Kurtlar Vadisi” dizisinde rol almıştır.

Fotomodel olan Nihat Altınkaya, birçok sanatçının klibinde yer almıştır. Bunlar arasında Funda Arar'ın “Özledim” parçasının klibinde, Yaşar'ın “Sevda Sinemalarda” adlı parçasının klibinde, Nilgül'ün “Konuşamıyorum” ve “Sen” adlı parçalarının klibinde, Aylin Aslım’ın “ Ahh” klibi gösterilebilir. “Menekşe ile Halil” dizisinde Mithat'ın adamı Semih karakterini canlandırmaktadır. Yaprak Dökümü'nde Levent Tuncel karakterini canlandırmaktadır. “Tekin Acar Cosmetics”, “Tekstil Bank”, “Biskrem Dark”, “Vodafone Değişim Başladı” gibi çeşitli reklam filmlerinde oynamıştır. Karaca' nın katalog çekimlerinde yer almıştır.

Nihat Altınkaya, Daha önce de "Fear Factör" yarışmasında da yer almıştır.

Survivor Ünlüler Gönüllüler'in ikincisi olan Survivor 2012'ye katılan Nihat Alptuğ Altınkaya yarışmaya katıldığı sırada 33 yaşında bulunmaktadır.


View the original article here

Klasörlerinizi Görünmez Yapmak


 Kişisel dosyalarınızı meraklı gözlerden saklamak istiyorsanız, onları gizlemeye ne dersiniz?

Bilgisayarınızı başkalarıyla paylaşıyorsanız veya özel dosyalarınızı gözlerden uzak bir yerde saklamak istiyorsanız, Windows'da bu dosyalarınızın bulunduğu klasörleri gizleyebilirsiniz.

Bir klasörü gizlemek tabi ki onu bulunamaz veya açılamaz bir hale getirmeyecektir ve iyi bir bilgisayar kullanıcısı tarafından rahatlıkla açılabilecektir. Bu durumda şifreleme gibi daha gelişmiş çözümlere başvurmalısınız. Ancak dosyalarınızı basit bir biçimde gizlemek, Windows 7'de oldukça kolay. İşte Windows 7'de klasör gizlemenin 3 farklı yolu.

1. Klasörleri gizleyin

Windows'daki bir işlev sayesinde dosyaları ve klasörleri rahatlıkla görünmez hale getirebilirsiniz.

- Öncelikle Windows Gezgini'ni açın ve Araçlar > Klasör seçenekleri...'ni seçin.

- Dosyalar ve Klasörler seçeneği altında "Gizli dosyaları, klasörleri ve sürücüleri gösterme" seçeneğini işaretleyin.

Bir klasörü gizlemek için şunları yapın:

- Gizlemek istediğiniz klasöre sağ tıklayın ve Özellikler'i seçin

- Genel sekmesinde Gizli seçeneğini işaretleyin.

- Gelişmiş düğmesine basın, arşivleme ve indeksleme seçeneklerindeki işareti kaldırın.

- Tamam'a tıklayın.

Gizli klasörünüze erişmek istediğinizde klasör seçeneklerine giderek gizli klasörleri görünür hale getirin. Daha kolay bir yol ise bir kısayol oluşturarak birkaç klasörü aynı anda gizleyip, görünür hale getirmek olabilir. Veya Free Hide Folder gibi ücretsiz bir araç yardımıyla seçtiğiniz klasörleri gizleyebilir ve gösterebilirsiniz.

2. Klasörleri görünmez yapın

Bu yöntemde klasörleri gizlemek yerine görünmez hale getiriyorsunuz. Böylece klasör seçeneklerine gitmenize gerek kalmıyor, ancak herhangi birisi görünmez klasörünüzü yanlışlıkla keşfedebilir.

Görünmez bir klasör yapmak için öncelikle klasör adını silmeniz, ardından klasör simgesini görünmez hale getirmeniz gerekiyor:

- klasörü seçin ve F2'ye basın

- ALT tuşunu basıl tutun ve sayısal tuş takımı ile 0160 yazın.

- Enter'a bastığınızda klasör isminin kaybolduğunu göreceksiniz.

Klasörün simgesini görünmez bir hale getirmek için:

- Klasöre sağ tıklayın ve Özellikler'i seçin

- Özelleştir sekmesine geçin ve Simge değiştir düğmesine basın.

- Varsayılan Windows 7 simge koleksiyonu içerisinde birkaç boş simge bulmanız mümkün. Bu simgeyi bulun ve Tamam'a tıklayın.

Görünmez klasör masaüstünüzde bulunuyorsa, onu ekranınızın sağ kenarına yakın yerleştirdiğinizden emin olun. Bu, simgenin tesadüfen bulunma ihtimalini düşürecektir. Örneğin CTRL+A tuşlarına basarak tüm simgeleri seçtiğinizde, görünmez klasörünüz de seçilecek ve görünür hale gelecektir.

3. My Lockbox ile gizleyin

My Lockbox adındaki araç ile klasörlerinizi kilitleyebilir ve gizleyebilirsiniz. Aracı ilk çalıştırdığınızda bir parola oluşturmanız gerekiyor. Ardından bir Lockbox klasörü atayabilirsiniz. Aracın ücretsiz sürümünde sadece bir klasörü kilitleyebiliyorsunuz, ancak klasörü istediğiniz zaman değiştirmeniz mümkün. My Lockbox, klasör seçenekleriniz gizli dosyaları gösterecek biçimde ayarlanmış olsa dahi klasörünüzü gizliyor.


View the original article here

Ben burada yeni yazarınızım


Merhabalar, önceleri bir kaç yerdeyazarlık yapmıştım. Ama deneyimim çok kısa olmuştu, sıkılıp bırakmıştım. İnşallah bu bloga emeğim çok olur. Ve herkes beni sevebilir.

Kısaca tanıtacak olursak kendimi;
Adım: Ayhan
İkincil Adım: Gazi (Genelde Gazi kullanılmaz.)
Yaşım: 17
Nereden: Kayseri

Ortopedik özürlüsü sevecan bir kişiliğimle buraya katıldım. Umarım seversiniz. Benim resmim sağdaki gibidir.


View the original article here

Eleştiri(Tenkit)


Eleştiri de temeli düşünce olan bir yazı türüdür. Eleştiride konu sınırlaması yoktur. Her şey eleştirinin konusu olabilir. Eleştiri , edebiyat, sanat veya düşünce yazılarının içeriğiyle bu içeriğin işlenişini, değerli ve değersiz yönlerini ortaya koyan bir yazı çeşididir. Diğer bir deyişle eleştiri; sanat, edebiyat, düşünce eserlerini hem öz hem yapı yönünden açıklayan, başarılı ve başarısız ya da değerli ve değersiz yönlerini gösteren, bunları örneklerle somutlaştırıp belirten yazı türüdür. Bir yapıtı değerlendirmek için yazılan yazılara eleştiri (tenkit) denir.Eleştiride eserin yada bu eseri meydana getiren sanatçının gerçek değerinin ortaya konulması amaçlanır.
Eleştirmen,bir sanat yapıtının gerçek değerini,içeriğini yapılışını,değerli ya da değersiz yönlerini ortaya koyar. Eleştirmecinin görevi güzellik yaratmak değil, aksine daha önceden yaratılmış güzelliği yargılamak ve onu okurlara tanıtmaktır. Eleştiriler; okura dönük eleştiri,topluma dönük eleştiri,sanatçıya dönük eleştiri,yapıta dönük eleştiri… olmak üzere kendi içinde bölümlere ayrılır.
Herhangi bir şahsı, bir yapıtı, bir konuyu doğru veya yanlışlarını göstererek anlatmak amacıyla yazılan kısa yazılardır. Hedeflenen öğeyi doğru ve yanlış yönleriyle tanıtmayı amaçlayabileceği gibi, bu öğenin doğru tanıtılmasını sağlamayı ve bir değerlendirmeyi de hedef alabilir. Edebiyat sorunlarını ve eserlerini konu alan inceleme, yorum ya da değerlendirme olarak da tanımlanabilir.

Türkiye’de Eleştiri

Tanzimat dönemi Romantikleri Şinasi, Namık Kemal, Recaizade Ekrem, Abdülhak Hamid; Realistleri Samipaşazade Sezai, Beşir Fuad, Nabizade Nazım, Mizancı Murad’tır.

Serveti Fünun döneminde, Cenap Şahabettin intikad anlayışıyla tenkit eder. Halit Ziya, Mehmet Rauf, Nabizade Nazım, Hüseyin Cahit dönemin eleştiricileridir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında eleştiri: Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’le başlar. İsmail Habip Sevük ve Ahmet Hamdi Tanpınar eleştiriyi edebiyat tarihi içinde ele alırlar. Nurullah Ataç, Suut Kemal Yetkin iki öznelci eleştirmendir.

Sistematik eleştirmenler: Asım Bezirci, Fethi Naci, Hüseyin Cöntürk bağımsız yöntemi geliştirdi.Sabahattin Eyüboğlu ile Vedat Günyol hümanist eleştirmenlerdir. Çağdaş eleştirmenler Mehmet Kaplan, Tahsin Yücel, Akşit Göktürk, Şara Sayın, Ünsal Oskay, Murat Belge, Orhan Burian, Tahir Alangu, Memet Fuat, Mehmet Doğan, Bedrettin Cömert, Enis Batur, Nihat Sami Banarlı, Cemil Meriç, Kenan Akyüz, Melih Cevdet, Konur Ertop, Orhan Şaik Gökyay, Alpay Kabacalı, Cevdet Kudret, Agah Sırrı, Berna Moran, Rauf Mutluay, Yaşar Nabi, Ahmet Oktay

Dünya edebiyatında Boielau, A. France, Türk edebiyatında ise Mehmet Kaplan, Nurullah Ataç, Cemil Meriç ve Hüseyin Cahit yalçın eleştiri türünün önemli temsilcileridir. Edebiyatımızdaki ilk eleştiri Namık Kemal’in Tahrib-i Harabat’ıdır.

Eleştirinin genel özellikleri nelerdir?


• Düşünsel plânla yazılır.
• Konu, yazının sonuna dek değerlendirilmesi yapılan esere bağlı kalmalıdır. Eser ile ilgili, değerli ve değersiz diye gösterilen yargılar, eserden alınacak örneklere dayandırılmalıdır.
• Yazar, yargılarında belirli ölçülere bağlı kalmalı, eleştirileri nesnel olmalı, “beğendim, hoşuma gitti”… gibi öznel değerlendirmelerden kaçınmalıdır. Bunun yanında eleştiri yazısını okutacak olan elbette eleştiri yazarının kendine özgü konuyu ele alış biçimi, kendine özgü yorumlayışı ve anlatımındaki üslûbudur.
• Eleştirisi yapılan eser, her yönüyle ele alınmalı, kendi türü içindeki bilimsel, sanatsal, toplumsal yere oturtulmalıdır. Alanındaki diğer çalışmalarla karşılaştırılarak bu türe kattıklarıyla, kendisinden beklendiği halde katamadıklarıyla ele alınmalıdır.
Bu da gösteriyor ki eleştiri yazarı, her konuda eleştiri yazısı yazamaz, sadece uzmanı olduğu alanda yazabilir. Eleştiri yazarının alan bilgisi, eleştirdiği çalışmayı yapanın alan bilgisi ile en azından aynı düzeyde olmalıdır.Anı Mektup Biyografi Günlük Roman Tiyatro

View the original article here

9 Nisan 2012 Pazartesi

Canfeza a.k.a Kardanadam'ın Hayatı


Asıl ismi Orhan GÜL olan Canfeza 1990 Bursa / Osmangazi
doğumludur.
Okul hayatının ilk 2 senesini İlkbahar İlköğretim Okulu'nda harcamıştır.
Bu tutumsuz ve umursamaz harcamalar daha sonra Ayşe Müzeyyen Tozluoğlu İlköğretim Okulu'nda da devam etmiştir.

Lise hayatının başlamasıyla birlikte bu gereksiz harcamalar okul tarihinin
en parlak ve en yüksek dozajını enjekte etmiştir kaderine.
Üç sene okumaya çalıştıktan sonra planlı bir komplo ile babası,annesi,okul
müdürü,yardımcıları,sekreteri,öğretmenleri ve hatta hademe tarafından okul hayatına son verilmiştir.
Tabi bu gereksiz harcamaları yaparken hiç mi iyi bir yatırım yapmamıştır?Evet yapmıştır.Hazırlık sınıfındayken
babasının verdiği cep harçlıklarını biriktirerek 6 yıl vade ile rapi almış,taksitlerini hâla ödemektedir.

Hiç albümü yoktur.Bir kaç albümde yer almıştır.
Boş zamanlarında çalışır ve eve ekmek getirir.Müzik dinlemekten hoşlanır
haliyle.
Autdor eaktiviti,hobileri arasında sayılması gereken mühim bir
alışkanlığıdır.
Kitap okumayı sever,bir senedir okumamış olsada.Dan Brown,Maxime
Chattam,Shane Gericke,Johannes Mario Simmel kitaplarına olan
düşkünlüğü psikolojisinin ne denli neştervari olduğunu açıklamaktadır.

Ne tür müzikler dinlediğini merak edenlere;
Zeki Müren,Nev,Atmosphere,Jedi Mind Tricks,İbrahim Tatlıses,Celine
Dion,Evanescence,Christina Aguilera dinlediğini ve dinlemeleri gerektiğini
öğütler.

Ne tür yemeklerden hoşlandığını merak edenlere;
Musakka,tavuklu mantar,çiğ köfte,pişmiş köfte,pilav,bursa kebabı ve
pideli köfte yediğini ve yemeleri gerektiğini öğütler.(Tabiki sokak
kültürünün vazgeçilmez spesiyali Peynir & Ekmek + Kola üçlüsünün
hayatındaki önemini her fırsatta dile getirmekten çekinmez).

Starbuck's da güzel kokulu lezzetsiz kahveler tüketirken çevresine kasıntı
gülücükler atmak yerine,evinde orta şekerli Türk kahvesini yudumlarken
sakallarını kaşımanın daha insancıl ve samimi olduğunu düşünür.

Restorantta bıçağı sağ elinde tutma zorunluğuna boyun eğmektense
lokanta da 10 dakika içersinde tıka basa yemek yemenin ve hatta;
-Hayati Abi,hayırlı işler demenin çok çok daha huzur verici olduğunu düşünür.

Moda tasarım işinde çalışır ve Galatasaray'ı tutar.
Bütün gün Fifa 2009 oynar fakat patron geldiğinde Alt+Tab kombinasyonu
ile Corel Draw'da şirin bir ayıcık deseni çizen desenatör kılığına
bürünür.Bir tür bukalemun..

Max Payne,Gta,Pes ve Fifa serilerinde inanılmaz başarılar sağlamıştır.
bkz. Canfeza v.s Bekabir ( 8 - 1 ).

Peki Canfeza hakkında bu kadar çok şey bilmemin sebebini merak
etmiyor musunuz?
Eğer ediyorsanız söyliyeyim,ben O'yum.
Yani Orhan GÜL.

Yeni projelerim var.Çok yeni...
Biri kayıtlarını girmekte olduğumuz ve çok sevdiğim canımın içi kardeşim
Cüneyt ile yaptığımız ortak bir albüm.
Diğeri ise yıllardır hayalini kurduğum "KAR".


View the original article here

Yandex Türkiye Reklamı


Yandex’in yeni televizyon reklamı yayınlanmaya başladı. Henüz ben görmedim televizyonda fazla televizyon izlemediğim için ama görenler olmuş
Reklam bence oldukça dikkat çekici olmuş. Reklamda Yandex ile merak ettiğiniz herşeyi kolayca bulabileceğimizi anlatmaya çalışmışlar. Üstelikte esprili bir şekilde.
Reklamda en çok hoşuma giden kısım, eşeği gösterirken “hoşaf tarifi” araması yapması. Bu ikisi akıllara şunu getiriyor: “Eşek hoşaftan ne anlar”

Şimdi sizlerin görüşlerini alalım. Sizce reklam nasıl olmuş? Reklamı görenler merak edep “aa yandex’te neymiş bi bakayım” der mi?
Kaynak:http://kralizasyon.net/2012/03/yandex-turkiye-reklam-filmi.html


View the original article here

Popho v3 Blogger Tema


View the original article here

Yaşınız Kaç Tahmin Eden Site!

Yaşınızı tahmin etmeye çalışan yazılım!
Amacı farklı da olsa bu site, yüzünüze bakarak yaşınızı ve çok daha fazlasını tahmin edebiliyor!
Yüz tanıma yazılımı geliştiren Face.com, yeni bir özelliği sayesinde artık yaşınızı bile tahmin ediyor.Yazılımın amacı, geliştiricilerin uygulamalarında kullanmalarına yönelik, örneğin çocuklar bilgisayarın başına oturduğunda belirli siteleri engellemek gibi, bir hizmet sunmak.Uygulama, sadece yaşınızı tahmin etmekle kalmıyor, yüzünüzün gülüp gülmediğini, ruh halinizi ve cinsiyetinizi de tahmin ediyor. Uygulamanın tahmin aralıkları zaman zaman geniş olabilse de, genel olarak fena tahminlerde bulunmadığını söyleyebiliriz.İstediğiniz herhangi bir fotoğrafı veya kendi fotoğrafınızı bu adrese giderek test edebilirsiniz.

View the original article here

Bedava .in Domain Almak!


Yabancı bir domain firması sadece Flash site kullanmanız için size ücretsiz .IN domain veriyor , sizde onu cPanel’e çeviriyorsunuz? Mümkün mü ? Evet mümkün.Biraz önce WMaracında okumuş olduğum konuda tüm ayrıntılarıyla yazıyor , öncelikle http://my.hostgator.in/gibo/ şu adrese girip aşağıdaki adımları sırasıyla uyguluyoruz.

Karşımıza up uzun bir form geliyor,bu formu şu şekilde dolduruyoruz.Burada “AAAAA9239R” yerine 1-2 karakter değiştirerek “AAAAA9279H” deneyin , tick cıkarsa tamam , çıkmazsa sallamya devam  3.Adim basit , klasik , E-Mail kutumuza giriyoruz ve domain bilgileri oraya geliyor , cPanel ve FTP bilgilerimiz  4.Adım , mail de belirtilen Panel Linkine tıklıyoruz ve Mailde verilen bilgilere göre giriş formunu dolduruyoruz.Karşımıza şu ekran geliyor. Şimdi bu sınırlı panelden sınırsız cPanel’imize geçiyoruz , aşşağıdaki linki kopyalayıp Adres Çubuğunza yapıştırın , tema seçme ekranı gelecek , alttan siyah temanın üzerindeki linke tıklıyoruz ve.

View the original article here

Sahte Bal Nasıl Anlaşılır?

Bal buzdolabında şekerleniyorsa gerçektir. Balın kesafeti (yoğunluğu) çok, akışkanlığı sürekli olmalıdır, kesik kesik akan bal sahtedir. Çiçek balı hızlı, çam balı ise daha yavaş akarGerçek bal kaşıkla alındığı zaman kesintisiz gelir. Buzdolabında yaklaşık bir ay bekleyen balın krem ya da tereyağ kıvamına gelmesinin balın hakiki olduğunu gösteriyor. Sabit kalem (kuşun kalem değil ucu ıslandığı zaman mor renk yazan) alın bala uç kısımını daldırın sonra parmağınıza sürün renkli olarak çıkıyorsa bal karışıktır çıkmıyorsa hakiki baldır. Soğuk havada donma yapmaz ise bal sahtedir... Zeytin yağının donması gibi kavanozun alt kısımları donma yapar ise hakiki baldır. Sahte balın rengi biraz daha açıktır, normal balın kokusu yoktur. Normal balın kıvamı biraz daha katıdır. Balı kaşıkla alıp yere döktüğünde sahte bal uzayıp resmen örümcek ağı gibi havada uçar. Balın şekerlenmesi durumunda ise, eski hâlini alması için güneşe çıkarılması veya kabıyla birlikte sıcak suya konulması kâfidir. Bal şekerle yapılan diğer şerbetlere nazaran çok daha fala keskindir. Fazla yendiği zaman genizde hafif yanma yapar. bu yediğiniz gerçek baldır. Balda hafif te olsa şekerden kaynaklı alkol olması nedeni ile kibrit çöpü veya kağıt üzerinde cızırdayarak yanar .bir sene önce satın almış olduğumuz bal, bugün halen berrak bir şekilde bal formunu koruyorsa az bir şey kıllanma hakkımızı saklı tutmamız gerekiyormuş. zira, bal dediğin, bir kaç ay içinde kristalize olurmuş. (Bu süre balınçeşidine göre değişir)vay bu şekerleme yaptı, kandırıldım." demeden biraz düşünmeliymişiz. (dikkat kristalize olan gerçek bal agza alındığında margarin gibi ağızda erir sahte şeker balı ise kristalize olduğunda toz şeker gibi ağızda kıtırdar)

View the original article here

8 Nisan 2012 Pazar

2012'de Çıkacak 20 Oyun!


Shooter'lardan RPG'lere, gizli-aksiyon oyunlarından karmaşık taktiksel oyunlara ve uçuş simülasyonlarına 2012'de çıkacak olan en iyi 20 oyunu sizler için bir araya getirdik.

2012'de süper-popüler Grand Theft Auto serisinin beşinci oyunu GTA V ile tanışacağız. Detayları henüz açıklanmayan oyunda yeni karakterler ve fazlasının olacağından eminiz. 2012, eski dostumuz Lara Croft'un da geri dönüşüne şahitlik yapacak. Bunların dışında birçok muhteşem yeni oyun, 2012'de her boş anımızı eğlenceli geçirmemize yetecek ve hatta artacak.
20. Far Cry 3 

Unutulmaz bir FPS olan ilk Far Cry, hikayesiyle bir ödülü hak etmiyor olabilir, ancak her anınızı heyecanla ve aksiyonla doldurmayı başarıyordu. Far Cry 2 ise hayranlarını adeta korkutmuştu. Far Cry'ın son sürümü Far Cry 3 ise sizi Büyük Okyanusda sürükleyici maceralara atıyor.

Jason Brody ile adada çalıyor, kırıyor, ateş ediyor ve daha fazlasını yapıyorsunuz. Renkli karakterler, esrarengiz yerler ve bol patlamalı çarpışmalar da sizi bekliyor.

Son zamanlarda ortaya çıkan tanıtım videosu "Pilot" ise oyunun etkileyici grafiklerini gözler önüne seriyor.

Çıkış tarihi: 6 Eylül 2012

19. Metro - Last Night 

THQ, Metro 2033 ile sürpriz bir başarı yakalamıştı. 3 boyutlu shooter, Metro 2033 adındaki romanı temel alıyordu.

Metro: Last Night, söylentilerin tersine "Metro 2034"ü temel almıyor. Heyecan ve aksiyon dolu sahnelere sahip, grafikleriyle göz dolduran bir shooter bekleyebilirsiniz.

Çıkış tarihi: 2012

18. Silent Hill - Downpour 

Silent Hill - Downpour, sizi serinin köklerine döndürerek korkulu anlar yaşatacak. 

Karakteriniz Murphy Pendleton'u yönetirken onun korkuları, kâbuslarıyla boğuşacak, içindeki canavarlar ile mücadeleedeceksiniz. Oyunun ilk kez ana göreve ek olarak yan görevler sunacağı biliniyor.

Çıkış tarihi: 15 Mart 2012

17. Counter-Strike - Global Offensive 

Yeni bir Counter-Strike'a ihtiyacımız var mı? Valve'a göre cevap evet. Konsollarla da uyumlu olacak oyun, 2012'nin ilkbahar aylarında piyasaya sürülecek.

Yeni Counter-Strike, yeni haritalar, karakterler ve silahlar, oyun modları ile gelecek. Oyunun çekirdeği çok fazla değişmeyecek ve birçok oynanabilirlik öğesi korunacak.

Çıkış tarihi: İlkbahar 2012.

16. Prototype 2 

2009'un sürpriz oyunlarından Prototype, aşırı ve abartılı bir şiddet içermesiyle dikkat çekiyordu. İkincisinin de bundan kalır bir yanının olmayacağını düşünüyoruz.

Çıkış tarihi: 24 Nisan 2012

15. The Last Guardian 

Sony'nin Japon Studio bölümünün küçük bir parçası olan Team ICO, standartlara pek uymayan bu sıradışı oyunla tanınıyor. The Last Guardian ise Team ICO'nun bir sonraki ve muhtemelen sonuncu projesi olacak.

Oyun, dev bir mitolojik yaratıkla tanışan küçük bir çocuğu konu alıyor. İkisi de gelecekte birbirlerini koruyorlar ve yardım ediyorlar. Oyun hakkında çok fazla şey bilinmese de bulmacaların ağırlıklı olacağı tahmin ediliyor.

Çıkış tarihi: 2012'de çıkması bekleniyor.
14. Microsoft Flight 

Farklı zorluk seviyeleri sayesinde, yeni başlayanlardan eğitimli pilotlara oyunu herkes oynayabiliyor. Microsoft Flight'ta ücretsiz oyun modelini benimseyen Microsoft, oyunu ücretsiz olarak indirmeye sunuyor ve Hawaii adası üzerinde uçmanıza izin veriyor. Windows Live'a oturum açarak ek içerik indirmeniz, bu da yetmiyorsa ücret karşılığı ek içerik satın almanız mümkün oluyor.

13. XCOM 

2012'de XCOM'un iki bölümü yayınlanacak ve bunlardan bir tanesi, aslında bir FPS. Özel ajan William Carter'ı yönetecek olan oyuncu, dünyayı ister birinci kişi gözünden, isterse "savaş manzarası" modu ile görebilecek. Bu mod, takıma tatkik komutlar vermeye yarayacak.

Çıkış tarihi: 2012

12. Halo 4 

Halo 4'ün daha karmaşık oyun mekaniklerine sahip olacağı, böylece etrafta dolaşarak keşifte bulunmaya daha çok odaklanacağı söyleniyor. Master Chief'in nasıl bir geri dönüş yapacağını merakla bekliyoruz.

Çıkış tarihi: Yaz 2012.

11. Borderlands 2 

Diğer bir sürpriz oyun olan Borderlans, Eylül ayında yeni sürümüyle karşımıza çıkacak. Oyundaki co-op modu 4 kişiyi destekleyecek, neredeyse sınırsız sayıda silah, araç ve fazlası Borderlands 2'de olacak.

Borderlands 2 yepyeni karakterlerle ve yeni bir yetenek yelpazesiyle gelecek. 2K Games ve Gearbox Software, birinci oyuna göre çok daha sürükleyici bir hikayenin sözünü veriyorlar.

Çıkış tarihi: 21 Eylül 2012.

10. Guild Wars 2 

Aylık ücret gerektirmeyen MMO oyunu Guild Wars 2, 2012'de ortaya çıkacak. Oyunu satın aldığınızda kısıtlama olmadan NCsoft sunucularında oynayabileceksiniz. Guild Wars 2'nin PvP'ye odaklanacağı biliniyor; ancak PvE için de içerik sunması bekleniyor.
9. Risen 2 

Oyunun hikayesi Risen'in orijinal sürümü ile uyumlu olarak devam edecek. Birkaç adaya bölünen oyunun nasıl olacağını Nisan 2012'de hep beraber göreceğiz.

Çıkış tarihi: 27 Nisan 2012

8. Hitman - Absolution 

Önceki Hitman'lere göre daha kişisel ve duygusal olacağı söylenen oyun, "Insticts" ("İçgüdüler") adındaki bir yeni yetenekle gelecek. Glacier 2 motoru ise Hitman - Absolution'u daha önce hiç olmadığı kadar gerçekçi grafiklere kavuşturacak.

7. Diablo 3 

Deneme şansını bulduğumuz Beta sürümüne bakarak şunu söyleyebiliriz ki, Diablo 3 hayranlarının beklentisini tam olarak karşılayacak. Görsel olarak geliştirilen ve yetenek sistemi yenilenen oyunu sabırsızlıkla bekliyoruz.

Çıkış tarihi: 15 Mart 

6. BioShock Infinite 

BioShock Infinite, önceki BioShock oyunlarının devamı niteliğinde olmayacak ve farklı bir zaman aralığında geçecek. Ancak oynanış ve konsept olarak benzerlikler taşıyacak. Oyunda dedektif Booker DeWitt'i yönetecek ve çocukluğundan beri Kolombiya'da hapis kalan genç Elizabeth'i kurtarmaya çalışacaksınız.

Çıkış tarihi: 2012.

5. Max Payne 3 

10 sene önce "bullet time" modu ile bizi iskemlemize bağlayan oyunun üçüncüsü, tanıtım videosuna bakarak konuşursak muhteşem olacak. Max Payne 3'de ana karakterimiz olan Max, Sao Paulo'da özel bir güvenlik servisi için çalışıyor olacak. İşlerin kontrolden çıkması ise Max'i tek bir yola götürecek: İntikam.

Çıkış tarihi: 1 Haziran 2012.

4. Assassin's Creed 3 

Serinin en kapsamlı oyunu olacak olan Assasin's Creed 3'ün büyük bölümünün Amerikan Devrimi'ni konu alacağı düşünülüyor.

Çıkış tarihi: Ekim 2012.

3. Mass Effect 3 

Mass Effect'in ilk iki oyunu, türün kilometre taşları halini almıştı. Mass Effect 3'ün de bu ünvanı koruyabilecek seviyede olduğu düşünülüyor. İkinci oyunun kaldığı yerden devam edecek olan Mass Effect 3'ü, Mass Effect 2'de verdiğiniz kararlar oldukça etkileyecek. 

Oynanışın daha kolay hale geleceği oyunda bir rol-oynama modu ve aksiyon modu yer alacak. Bir çoklu oyuncu modu da Mass Effect 3'de yer alacak. Bioware'in Dragon Age 2'deki hatalardan ders aldığı ve bunları tekrarlamayağı da beklentilerimiz arasında.

Çıkış tarihi: 8 Mart 2012.

2. Tomb Raider 

Esmer kahramanımız Lara Croft, "Tomb Raider" ile ekranlara geri dönüyor. Final Fantasy ve Indiana Jones'dan öğelere sahip olan oyunun ilk tanıtım videosu "Turning Point", ümit verici görünüyor.

Çıkış tarihi: 2012.

1. GTA V 

Rockstar'ın başarılı oyun serisi Grand Theft Auto, GTA V ile tüm ihtişamıyla tekrar karşımıza dikilecek. Rockstar, oyun hakkında çok fazla detay vermiyor, ancak kısa tanıtım videosunu seyrettiğinizde sizi etkisi altında bırakmayı başarıyor. 
Çıkış tarihi: 2012.




View the original article here

Doğru Bilinen Yanlışlar-1-


Birçok insan, sağlıklı yaşamak için yemek seçimlerine özen gösterir. Çocuklar için seçilen yemeklerin protein ve mineral açısından zengin olmasına dikkat edilir. Bu titiz davranışlar içinde doğru bildiğimiz yanlışları yapmaktan da geri kalmayız.

Hastalandıklarında çeşit çeşit karışımlar hazırlanır ki çabuk ayağa kalkabilsinler. Aynı şekilde eşler birbirine, öğrenciler ev arkadaşlarına hastalandıklarında iyi bakabilmek için ellinden geleni yapar. Ancak sağlıklı olduğunu düşünerek tükettiğimiz yiyecek ve içecekler bazen yanlış beslenmemize neden olabiliyor. Üstelik doğru bildiğimiz bu yanlışlar yalnız hastalık durumlarında yapılmıyor. Günlük hayatta sıklıkla yediğimiz gıdalarla ilgili yapılan birçok hata var. Et yemeklerinin yanında ayran içmek, yemek arasında su içmemek, balı sıcak su veya sütle karıştırmak bunlardan yalnızca birkaçı. Bu yanlışların neler olduğunu öğrenmek isterseniz uzman diyetisyenler Turgay Köse, Dilara Koçak ve bilim doktoru Haluk Saçaklı'nın tavsiyelerini okuyun.

Balık yanında yoğurt yememek: Bilinenin aksine balık tazeyse yoğurtla birlikte yenilmesinde sakınca yok. Zehirlenmenin sebebi yoğurt değil, balığın içinde bulunan 'histamin' proteini. Bu madde yoğurtta da olduğundan, birlikte yenildiğinde vücuttaki 'histamin' miktarı artabiliyor ve alerjik durumu olan kişilerde kızarıklığa ya da kaşıntıya neden olabiliyor. Balığınızın tazeliğine güveniyorsanız, yoğurtla birlikte tüketmenizin hiçbir sakıncası yok.

Pekmeze yoğurt veya süt eklemek: Genellikle anneler faydalı olduğunu düşündüğü için çocuklarına yedirdikleri pekmeze yoğurt veya süt katar ya da tam tersi süte pekmez ekler. Hâlbuki sütün içinde bulunan kalsiyum, pekmezde bulunan demirin emilimini azaltıyor. Demir, C vitamini ile birlikte tüketildiğinde emilim artıyor ve C vitamini demirin vücutta daha iyi kullanılmasını sağlıyor. Bu sebeple pekmez, süt yerine portakal suyu ile karıştırılırsa çok daha faydalı olacaktır.

Et yemekleri yanında ayran içmek: Et yemeklerinin yanında ayran içmek vazgeçilmez geleneklerimizdendir. Fakat yukarıda anlattığımız nedenden dolayı et ve ayranı ya da yoğurdu bir arada tüketmemek gerekiyor. Etteki demirin emilimini, ayrandaki kalsiyum azaltıyor. Eğer et yemeklerini de C vitamini ile birlikte yerseniz emilim artacaktır. Mesela et yemeğinin yanına, içinde maydanoz ve biber olan bol limonlu bir salata hazırlayabilirsiniz. Böylece C vitamini açısından zengin olan maydanoz, biber ve limon sayesinde etteki demirden maksimum fayda sağlarsınız.

Ispanağı yoğurtla birlikte yemek: Ispanakta da demir vitamini olduğundan yoğurtla yememeniz gerekenlerden. Sadece ıspanağı değil, içinde demir olan yiyecekleri kalsiyumla tüketmeyin.

Yemek yanında su içmemek: Birçoğumuz yemek yerken su içmenin kilo aldıracağını düşünürüz. Ne kadar susasak da su içmeyi yemekten 1-2 saat sonrasına saklarız veya yemeğe başlamadan içeriz. Kulaktan dolma bu inancın tersine yemek sırasında su içmek kilo aldırmaz, tam tersi iştahı yatıştırmaya yardımcı olur. Yalnızca sindirim sorunu olanlar yemek sırasında su içmemeli.

Aç karnına limonlu, sirkeli su veya greyfurt suyu içmek: Kilo problemi olan birçok insan, aç karnına sirkeli, limonlu su veya greyfurt suyu içmenin zayıflatacağını düşünür. Suya eklenen limon veya greyfurt, C vitamini içeriği dolayısıyla, güne başlarken kendini iyi hissetmenizi sağlayabilir. Ancak bu uygulamanın ne yazık ki zayıflatıcı hiçbir etkisi yok. Hatta sindirim sisteminizde rahatsızlık varsa sirkenin zararlı etkileri de olabilir.

Zeytinyağı, katı yağlar gibi kilo aldırmaz: Zeytinyağı kalp ve damar sağlığı için faydalı olsa da kilo yapma bakımından diğer yağlardan farksız. Zeytinyağı da olsa margarin de olsa bütün yağların 1 gramı 9 kalori enerji veriyor. Yani zeytinyağı da gereğinden fazla tüketildiğinde kilo yapıyor.

Balı sıcak sütle karıştırmak: Kendimizi biraz kötü hissettiğimizde, grip olacağımızı düşündüğümüzde hemen aklımıza gelir sıcak suya bal ve limon karıştırıp içmek. Sıcak sıcak içmeye önem verdiğimiz bu karışımın boğazlarımıza iyi geleceğini düşünürüz. Sıklıkla yaptığımız bu yanlış, aslında baldaki protein, mineral ve enzimlerin kaybedilmesine neden oluyor. 43 derecenin üzerinde ısıya maruz kalan bal, tüm besin değerini yitiriyor ve sıcak suyun, sütün ya da çayın içinde yalnızca tatlandırıcı işlevi görüyor. Bu nedenle balı ılık su, süt veya meyve suyu ile tüketmeye özen gösterin.

Kolesterolü artırır diye yumurta yememek: Yumurta anne sütünden sonra en kaliteli protein kaynağı olarak kabul edilir. Bu sebeple hiçbir sağlık problemi olmayanlar günde 1 yumurtayı rahatlıkla yiyebilir. Kolesterol, şeker veya tansiyon gibi problemi olanların haftada 2 yumurta tüketmesi daha uygu. Yumurtayı haşlama olarak yiyebileceğiniz gibi menemen, omlet, çılbır şeklinde 1 tatlı kaşığı yağ ile tüketebilirsiniz.

Kepek ekmek ve light ürünler, kilo aldırmaz :Kepek ekmeğinin kalorisi, beyaz ekmeğe göre biraz daha az olduğundan, kadınlar genellikle kepek ekmek yemeyi tercih ediyor. Ancak kepek ekmek ile beyaz ekmek arasında çok büyük bir kalori farkı yok. 'Nasılsa kalorisi az' diye kepek ekmeğini fazla tüketenler ise zayıflamak yerine kilo alıyor. Aynı şekilde üzerinde light yazan yiyecek ve içeceklerin tüketimlerine de dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü bu ürünlerin içinde şeker olmamasına rağmen yağ, un, tuz gibi lezzet veren öğeler var.

Yemekten sonra meyve yenilmesinin yağlanmaya sebep olacağı düşünülür. İkinci tabak yemek yerine, bir porsiyon meyve (1 elma, 1 portakal, 2 mandalina veya 1 armut ) yemek daha az enerji alımını yani daha az yemeyi sağlar. O nedenle yemek sonrası doygunluk sağlanamıyorsa, aşırıya kaçmayarak meyve yenilebilir. Ancak her besinin aşırı tüketilmesi yağ olarak depolanmasını artırır.


View the original article here

25. Kare Tekniği Ve İnsanlık


  Euzubillahimineşeydanirracim, bismillahirrahmanirrahim.
  Önceleri insanlar az şeytaniydiler, şimdiki insanlar daha şeytaniler. Bunu dememin sebebi dinimizi sömürlemeleri hem de sonunda kadar. Genelde subliminal mesajın nerelerde kullanıldığını ve nasıl kullandıklarını anlatacağız.

    İlk önce gizli mesajın yani subliminalin tanıtımından başlayalım. Subliminal: İnsanların gözde göremediği ancak beynin algıladığı tekniğe derler. Ya da 25. Kare diye de hitap edilir. Bu gizli mesajlar genelde s*x oluyor. Sadece s*x değil sihirin var olduğu, şeytani simgelere taptıklarını gizlice insanlara gösteriliyor. Bunu genellikle ünlüler yapıyor ama çoğu kendi istekleri ile değil, mecbur oldukları için yapıyorlar. Bazen mesajlar gözle görülür ama beyin tepki veremez, eğer bu durumu bilmiyor ise. Belki bilse idi, o zaman durum değişebilirdi, göz onu görürse hemen anlarda subliminal olmadığı.

   Sıra gelelim illuminatinin tanıma, subliminalden sonra en tehlikesi budur. En bilinen illuminati simgeleri Holos (Tek Göz), 9/11 Depremi ve niceleri var. Bu örgüte hizmet edenlerin sayısı masu insanların sayısından azdır. Ve hepsi de din düşmanı değildir. Üstte bahsetmiştim, ama yine de bahsedelim, bazı sanatçılar mecburen yapıyor, bazıları ise bilmeden yapıyorlar. İnsanlar ünlülerden bile tembel, olayı hiç araştırmazlar, sorgulamazlar vs. gibi şeyler.

   Sıra gelelim ALLAH sevgisine, Elhamdulillah ben Müslümanım. Çoğu insanların ALLAH sevgisi diye bir şey yok, eğer azabı bilseydiniz. Başınızı namazdan, dilinizi ve gözünüzü Kur'an'dan ayırmazdınız. Çoğu insanlar incil okuyor, Kur'an-ı Kerim yerine, onlara da 2 çift lafım var. ALLAH'ınızdan bulun.

   Neyse, yavaş yavaş müzik sektörüne geçelim. Bazı sanatçılar var ki çok aşırı tehlikelidir, bazıları ise tehlikesinin seviyesi pas atmamaktadır. Bu konuyua en iyi örnek Ozan Doğulu & Atiye - Aşkistan şarkısı, o şarkının videosu backsmashing'ten bile tehlikelidir.

İşte o video;
    Konuya devam edelim, Sagopa Kajmer, gerçek ismi ile Yunus ÖZYAVUZ. Biliyorum ki Yunus bey, bu sapıklığın içinde ama istemiyerek hatta bir parçanın tersinden beni dinlemeyin diyor. Çünkü onu dinlemezsek, tarih olacak ve o da kurtulacak. ALLAH yardımcısı olsun Yunus ağabeyimizin.
Şimdilik size bu kadar yeter, kendinize iyi bakın ve beyninze sahip çıkın.


View the original article here

Ben burada yeni yazarınızım


Merhabalar, önceleri bir kaç yerdeyazarlık yapmıştım. Ama deneyimim çok kısa olmuştu, sıkılıp bırakmıştım. İnşallah bu bloga emeğim çok olur. Ve herkes beni sevebilir.

Kısaca tanıtacak olursak kendimi;
Adım: Ayhan
İkincil Adım: Gazi (Genelde Gazi kullanılmaz.)
Yaşım: 17
Nereden: Kayseri

Ortopedik özürlüsü sevecan bir kişiliğimle buraya katıldım. Umarım seversiniz. Benim resmim sağdaki gibidir.


View the original article here

4+4+4 Eğitim Sisteminin Getirdikleri!

Herkesin merak ettiği konuların başında 4+4+4 sistemi geliyor. 4+4+4 eğitim sisteminin neler getireceği konusunda kafalar hala karışık. 12 yıllık zorunlu eğitim getiren 4+4+4 sisteminde neler değişeceğini eğitimciler yorumladı.

Sabancı Üniversitesi bünyesinde kurulan ve eğitim alanındaki çok sayıda STK'nın da üyesi olduğu Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen ve zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran, 4+4+4 olarak bilinen yasa ile ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı.

Habertürk gazetesinin haberine göre, Uluslararası karşılaştırmalar da yapılan Prof. Dr. Üstün Ergüder direktörlüğündeki ERG, araştırma sonuçlarını 18 soru-cevaplık bir deklarasyonla kamuoyuyla paylaştı. Yasa teklifinin eğitim ve çocuk gelişimi açısından ciddi riskler içerdiğine dikkat çekildiği görüldü.

Yasa geçerse, 2012-2013 yılında ilköğretime başlayacak olan çocuk sayısının 2 milyonu aşacağı, artan öğrenci ve iş yükünün eğitimde kaliteyi düşüreceği ve üniversite kapısında yığılmanın tetikleneceği uyarısı yapıldı. Ayrıca sistemin çocuklar ve öğretmen üzerinde baskı yaratacağı, din derslerinin seçiminin çocuklar arasında ayrımcılığı tetikleyeceği de belirtildi.

1. Kesintisiz temel eğitim ne demek?

* Kesintisiz temel eğitim, çocuklara en azından liseye başlayana kadar ortak bir öğretim programı ile eğitim sunulmasıdır. İrlanda dünyada 8 yıllık kesintisiz eğitim verilen tek ülke değil. ABD, İngiltere, Fransa vb. ülkelerde ilkokul ve ortaokul ayrımı var ama öğrenciler 16 yaşından önce eğitim programları arasında seçim yapmaz.

2. Yasa teklifi kademeler açısından ne yenilik getiriyor?

** Türkiye'de 5 ve 3 yıllık iki kademeden oluşan ilköğretim, çocukların gelişim özelliklerine uygun. Yeni yasa teklifiyle, 4'er yıllık kademelerle eğitime başlama yaşı geriye çekilirken, çocukların gelişim dönemlerine uyumsuz bir sistem yaratılıyor. Çocuk, işlemler dönemine geçmeden 5 yaşında ilkokula, soyut işlemler dönemine geçmeden 9 yaşında ortaokula ve 13 yaşında ortaöğretime başlıyor. 9 yaşından itibaren çocukları farklı programlara yönlendirebiliyor. Dünyadaki deneyimler bu yaşta farklı programlara ayrıştırmanın eşitsizliklere neden olabileceğini gösterdi.

3. İlköğretimde temel becerilerin edinilmesine ayrılan süre değişecek mi?

** İlkokul 1. sınıf 5 yaş grubuna göre yeniden tasarlanır ve ilk yıl müfredatı bu yaş grubuna göre uyarlanırsa ilkokul eğitimi fiilen 4 yıldan az olacak. Çocukların ortaokulda seçmeli dersler almaya başlamadan önce temel becerileri edinmek için daha az zamanı olacak. Ortaokuldaysa temel eğitim ve farklı programlar arasında kurulacak denge belirsiz.

4. Eğitim sisteminde yaş hesabı nasıl yapılır?

** Eğitim sisteminde yaş hesabı, bitirilen yıla göre yapılır. Örneğin, 60 ay yaşamış bir çocuk 5 yaşında, 72 ay yaşamış bir çocuk 6 yaşındadır.

5. Halen geçerli olan düzenlemede çocuklar ilköğretime kaç yaşında başlıyor?

** 6 yaşında... Örneğin 2005 doğumlu çocuklar, 6 yaşında, yani 2011-2012'de ilköğretime başladı. İlköğretim Kurumları Yönetmeliği gereği, belirli bir yılın başından sonuna dek 72 ayını dolduran çocukların tamamı aynı yıl okula başlıyor.

6. Yeni düzenlemeyle kaç yaşında ilköğretime başlanılması öngörüyor?

** Bakanlık, yeni düzenlemeyle birlikte, çocukların 60-72 ay aralığında, yani 5 yaşlarının içindeyken okula başlamalarını öngörüyor. Buna göre, 2012-2013 öğretim yılında 2006 doğumlu çocuklara ek olarak 2007 yılında Eylül'e kadar doğmuş çocuklar da ilköğretime başlayacak. Eylül 2012'de hem 2006'da hem de 2007'nin ilk dokuz ayında doğan çocukların okula başlamasıyla, okula başlayan çocuk sayısı 1,2 milyon yerine 2 milyona çıkar.

7. Çocukların kaç yaşında ve hangi hazırlıkla okula başlaması gerekir?

** Çocuklar gelişimsel olarak ilköğretime hazır olduklarında başlamalı. Bunun için okula başlamadan en az bir yıl okul öncesi eğitim önemli. 177 ülkede çocuklar okula 6 ya da 7 yaşında başlıyor. Bilimsel araştırmalara göre; 7-11 yaş somut işlemleri, 12 yaş üstü ise soyut işlemleri kavrayabiliyor. Türkiye'nin de aralarında yer aldığı 18 ülkede yapılan araştırmaya göre; çocuklar arasındaki öğrenme beceresi ülkemizde 10 yaşında daha yüksek iken 15 yaşına geldiğinde düşüyor.

8. Çocukların okula 5 yaşında başlaması ne sonuç doğurur?

** 5 yaşındaki çocukların birçoğu henüz ilkokula gitmeye hazır ya da okuma-yazma becerilerini edinebilecek durumda olmayabilir. Anaokuluna gitmeden ilköğretime başlayacak olan çocuklar, yeterli bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi sağlayamadan ilköğretimde sunulan becerileri edinememe riski var. Bu sayı artışı öğretmenler ve kademeler arası geçiş/sınav sistemleri üzerinde kalıcı bir baskı yaratabilir. Artan öğrenci sayısı nedeniyle ortaya çıkan sistemdeki bu şişkinlik üniversite kapılarına dek sürer ve tüm çocuklarımıza istediğimiz kalitede eğitim vermemiz riske girebilir.

9. Farklı türlerde ortaokullar mı olacak?

** Ortaokullar tek başına kurulabileceği gibi ilkokul ya da liselerle beraber de kurulabilecek. Çocuklar 9-13 yaşları arasında ortaokullarda farklı seçmeli dersler ve programlar alabilecek. Eğer çocuklar devam etmek istedikleri liseye göre ortaokul seçmeye yönlenirse, çocuklara erken yaşta yanlış seçimler yaptırılması riski doğabilir.

10. Ortaokula geçiş nasıl olacak?

** Şu an ortaokula nasıl bir geçiş ve bu süreçte nasıl bir seçme sistemi olacağı belirsiz.

11. Ortaokulda seçmeli dersler mi sunulacak?

** İlköğretim ikinci kademede seçmeli dersler mevcut sistemde de var; Örneğin Medya Okuryazarlığı, Düşünme Eğitimi vb. temel eğitimi ve yaşam becerileri edinimini destekleyecek seçmeli dersler sunuluyor. Yasa ile yapılan değişiklik, ortaokullarda seçmeli derslerin ortaöğretimi yani lise eğitimini destekleyecek şekilde oluşturulacağının ve öğrencilerin "yetenek, gelişim ve tercihlerine göre verileceğinin belirtilmesi. Teklif, ortaokullarda oluşturulacak program seçeneklerini MEB'in takdirine bırakıyor. Seçmeli ders ve programların ilişkisi ise belirsiz.

12. Ortaokulda sunulacak seçmeli derslere ve programlara ilişkin nelere dikkat edilmeli?

** İlköğretim, temel becerileri edinme çağı. Çocuklar toplumsal yaşama en iyi biçimde katılabilmek için Türkçe ve matematik becerileri kazanmalı, fen ve sosyal bilgiler edinmeli, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmeli ve İngilizce öğrenmeli. Programlar temel eğitimin ağırlığını azaltarak mesleki ya da dini yönlendirme ve eğitime ağırlık verirse, çocukların temel becerileri edinmesi zorlaşır. Seçmeli dersler, "yetenek ve gelişimlerine" verilecek denmesine karşın henüz yetenekleri tam olarak şekillenmemiş ki bu durum tamamı olmasa da öğrencilerin çoğunluğu için geçerliöğrencilerin yanlış derslere yönlendirilme olasılıkları var 9-13 yaş çocuk gelişiminin henüz oturmadığı bir yaş aralığı. Özel gereksinimli ve risk altındaki çocuklar için de sakıncalar doğabilir.

13. Din derslerinin seçmeli dersler arasında olması ya din eğitimi ağırlık bir program olması çocukları nasıl etkiler?

** Çocuklar okul, aile veya akran baskısına maruz bırakabilir ve çocuklar arasında ayrımcılığa yol açabilir. Bu olumsuzlukları aşmanın bir yolu din eğitiminin "seçmeli" değil, "isteğe bağlı"
sunulmasıdır. Çocukların gelişimini önceliklendiren bir denge, okulda temel eğitim almaları ve müfredat dışı saatlerde, aileleri ve kendi talepleri doğrultusunda, yani isteğe bağlı din eğitimi almaları sağlanabilir.

14. Yeni düzenlemede zorunlu yapılmayan okul öncesi eğitim neden önemli?

** Bireyin yaşam boyu edineceği becerilerin temeli okul öncesi dönemde atılır. Gerekli becerileri edinerek okula hazır başlayan çocuklar okul ortamındaki beklentileri daha kolay karşılarlar. İlköğretime hazırlık kapsamında okumayı ve yazmayı öğrenmek ve matematiksel işlemleri yapabilmek için gerekli sözel ve sayısal becerilerin çocuklara kazandırılması ancak okul öncesi eğitimle gerçekleşir.

15. Okulöncesi eğitim ve ilköğretim arasında fark var mı? Varsa bunlar nelerdir?

** Evet; anaokulları ya da anasınıflarında öğrenim programları, öğretmenlerin aldıkları eğitim, fiziksel ortam ve kullanılan eğitim yöntemleri ve araçları ilköğretimden farklı. Okula başlama yaşı ne olursa olsun, tüm çocukların en az bir yıl okulöncesi eğitime devamı tavsiye ediliyor.

16. Türkiye'de 5 yaşındaki çocukların yüzde 65-70'i okul öncesi eğitime gidiyor. Zorunluluk gerekli mi?

** Okulöncesi eğitim, en çok, yoksul ve daha az eğitimli ailelerin çocukları için yararlı. Bu çocuklar okulöncesi eğitim aldıklarında daha iyi koşullara sahip ailelerin çocuklarının bilişsel becerilerine yetişiyorlar. Böylelikle ilköğretime eşit koşullarda başlama olasılıkları artıyor. Şu anda ailelerden ayda 50-200 TL arasında ücret alınıyor ve bu yoksul aileler için engel oluşturuyor. Zorunlu olursa bu ücret alınmaz ve herkes çocuklarını okulöncesi eğitime gönderebilir.

17. Okulöncesi eğitim zorunlu olursa köy ve mezrada yaşayan çocuklara ne olacak?

** MEB, UNICEF ve Avrupa Birliği desteğiyle 2009'dan bu yana yürüttülen 16.8 milyon Euro bütçeli, "Okul Öncesi Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi" özellikle dezavantajlı bölgelerde, farklı koşullara sahip ailelerin çocuklarının erişebileceği, alternatif okulöncesi eğitim modelleri oluşturmayı hedefliyor. Dolayısıyla taşımalı eğitim şart değil.

18. Dünyada okulöncesi eğitimi zorunlu kılan ülkeler var mıdır?

** Avrupa'da Polonya, Lüksemburg, Macaristan, Letonya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Bulgaristan'da okulöncesi eğitim zorunlu.İsviçre'de kantonların yarısından çoğunda okul öncesi eğitim iki sene için zorunlu. Ayrıca Avrupa'da birçok ülkede okulöncesi eğitimde okullulaşma yüzde 90'ın üzerinde. Orta ve Güney Amerika'da Arjantin, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, El Salvador, Meksika, Panama, Peru, Uruguay ve Venezüella'da okulöncesi eğitim zorunlu. Batı Avustralya eyaleti de 2013'te zorunlu okulöncesi eğitime geçiyor.

4+4+4 Eğitim sistemi nedir? Ömer Dinçer anlattı

Ömer Dinçer 4+4+4 sistemini anlattı

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer 4+4+4 sistemiyle ilgili merak edilen soruları açıklarken; okula başlama yaşının alt sınır 60, üst sınır 72 ay olarak öngörüldüğünü söyledi. Bakan Dinçer, ilköğretime erken başlayan çocuklar için ilk 4 yılın programının değiştirilerek yeni bir müfredatın yapılacağını söyledi.

Bakan Dinçer, 4+4+4 sistemiyle ilgili şunları söyledi:

"SORUNLARI ÇÖZMEYECEK"
Bu kanun, eğitim sisteminin sorunlarını çözen bir kanun değil sadece yapısal düzenleme yapan bir kanun. Bazı sorunlar bugünkü kanun çıkmasa da vardı, çıktığında da devam edecek.

YENİ GELENLERE YENİ SİSTEM
Yeni sisteme geçerken, bugün itibarıyla okullarda olan çocuklarımızın derslerinde herhangi bir program değişikliği yapılmayacak. Şu an okula devam eden çocuklar mevcut program neyse ona devam edecek. Geçiş sürecinde bir süre çifte müfredat uygulanacak. Bu yıl birinci sınıfa başlayanlar normalden bir yıl erken başlayacağından müfredat yeniden düzenlenecek.

"KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILABİLİR"
Yeni sistem hayata geçmeden önce yerel düzeyde derslik belirleme çalışmalarının yapılması gerekiyor. İl Milli Eğitim müdürlerine talimat verdik. Taşımalı eğitim nedeniyle boşalan köy okulları var. Yeni sistemle yerel düzeyde ortaya çıkacak okul ihtiyacı göz önünde bulundurularak bunların yeniden açılıp açılmayacağı konusunda kararlarımızı vereceğiz.

ÜST LİMİT 72 AY
Okula başlama yaşı bir yaş erkene alınıyor. Şu anda okula başlamada 72 ay alt limittir, biz bunu üst limit haline getirdik. Okula başlamada alt limit ise 60 ay olacak. Böylece çocuklarımızın ömründen bir yıl kazanacağız. 0 48-60 ay aralığı da okul öncesi.

ALEVİLİK SEÇMELİ DERS OLABİLİR
Din dersinin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Gerçek anlamda bir din dersinden bahsediyorsanız, çocukların kendi dinlerini ve inanışlarını öğrenebileceği bir bilginin verileceği ders anlaşılmalıdır. O yüzden de Müslüman çocuklar İslam'ı, Hıristiyanlar Hıristiyanlığı, Musevi çocukların Museviliği öğrenecekleri bir din dersi konulursa ancak bu isteğe bağlı olarak verilebilir. Alevilik de bunun içinde olabilir. Şu anki din dersi daha çok genel dini kavramların ve ahlaki kavramların öğretildiği, toplumsal sorumlulukların açılandığı bir değerler eğitimi mantığı üzerinde kurgulanabileceğini ve verilebileceğini düşünüyorum.

KÜRTÇE'YE HOCA BULURUZ
Kürtçenin seçmeli ders olması durumunda hoca ihtiyacını karşılayabiliriz.

HAFIZLIK EĞİTİMİ
Hafızlık eğitiminde bir takım yasaklar vardı. İlkokulu okurken Diyanet'teki bir kursa öğrenciler katılamıyordu. Okulöncesi döneminde bir dini eğitime katılamıyordu. Bir kanun düzenlemesi yapıldı ve yaz döneminde din eğitiminin önü açıldı.

Diyanet Başkanı Mehmet Görmez, 4+4+4 teklifi ile ilgili açıklama yaptı. Mehmet Görmez yaptığı açıklamada, din eğitiminin asla ayrışma konusu olmaması gerektiğini söyledi.

Mecliste gergin anların yaşansına neden olan 4+4+4 teklifi ile ilgili bir açıklamada Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan geldi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez konu ile ilgili açıklama yaptı.

Mehmet Görmez, 4+4+4 düzenlemesinin Meclis'teki görüşmeleri sırasında Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olmasına yönelik önergenin kabul edildiğinin hatırlatılması üzerine, eğitim konusunun tüm toplumun geleceğini ilgilendiren bir konu olduğunu söyledi.

"KİMSE KUR'AN'IN ÖĞRETİLMESİNİN YANLIŞ OLDUĞUNU SÖYLEYEMEZ"
"Din eğitimi konularının bir ayrışma konusu olmaktan çıkarılması lazım" diyen Görmez, din eğitimi konusunun, din ve inanç özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Bu konudaki tartışmaları izlediğini anlatan Görmez, "Doğrudan hiçbir arkadaşımız Kur'anı Kerim'in kendisinin öğretilmesinin yanlış olduğunu ifade etmez. Kur'anın isteğe bağlı olarak hem yüzünü, hem anlamını öğrenme bakımından herkesin talebi olabilir" dedi.

4+4+4 eğitim sistemi nedir? 4+4+4 eğitim sistemi Meclis'ten geçti.4+4+4 eğitim sistemi nedir? 4+4+4 eğitim sistemi Meclis'ten geçti sondakika.4+4+4 eğitim sistemi nedir? 4+4+4 eğitim sistemi Meclis'ten geçti haberler.İşte 4+4+4 eğitim sistemi nedir? 4+4+4 eğitim sistemi Meclis'ten geçti...

Büyük tartışmalar yaratan 4+4+4 eğitim sistemi yasası Meclis'ten geçti. Milletvekilleri 4+4+4 eğitim sistemi yasa teklifini kabul etti.

Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran 4+4+4 eğitim sistemi yasası Meclis'te kabul edildi.

12 yıllık zorunlu eğitim kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'ndan geçti. Kanun yasallaştı.. Teklif 295 oyla kabul edilirken 91 de ret oyu kullanıldı..

Teklifin kabul edilmesi sonrasında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, kürsüye gelerek bir teşekkür konuşması yaptı.

12 yıllık zorunlu eğitim kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Teklif, Genel Kurul'dan 91 red oyuna karşı 295 kabul oyu ile yasalaştı.

Kamuoyunda “4 4 4” olarak bilinen ve zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkaran kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, yasalaştı.

Genel Kurul'da 91 red, 1 çekimser oya karşın, 295 oyla kabul edilen kanuna göre, zorunlu ilköğretim çağı, 6-14 yaş yerine 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.

4+4+4 NELER GETİRECEK
İlköğretim; 4 yıllık zorunlu ilkokul ile 4 yıllık zorunlu ortaokuldan oluşacak.

8 yıllık okullarda, kesintisiz eğitim yapılan ilköğretim kurumları, artık ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar şeklinde kurulacak. Ancak ortaokullar, imkan ve şartlara göre ilkokul veya liselerle birlikte de kurulabilecek.

İlköğretimin, özel idare bütçelerinden yıllık gelirin en az yüzde 20'si oranında elde edilecek gelirleri; ortaöğretim kurumlarının arsa temini, binalarının yapım, bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanması için de kullanılacak.

İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nda yapılan bu değişiklikler, Milli Eğitim Kanunu'nda da yapılıyor.

İMAM-HATİP ORTAOKULLARI
İlköğretim kurumları tanımlanırken, “imam-hatip ortaokulları” da bu tanımda yer aldı. Buna göre, ilköğretim kurumları; 4 yıllık zorunlu ilkokullar, 4 yıllık zorunlu ve farklı programlar arasında tercihe imkan veren ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarından oluşacak.

Ortaokullar ile imam-hatip ortaokullarında; lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçimlik dersler oluşturulacak. Ortaokul ve liselerde, Kur'an-ı Kerim ve “Hz. Peygamberimizin hayatı”, isteğe bağlı, seçmeli ders olarak okutulacak. Bu okullarda okutulacak diğer seçmeli dersler ile imam-hatip ortaokulları ve diğer ortaokullar için oluşturulacak program seçenekleri, Bakanlıkça belirlenecek.

Ortaöğretim ise ilköğretime dayalı, 4 yıllık zorunlu, örgün veya yaygın öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarını kapsayacak. Bu okulları bitirenlere, ortaöğretim diploması verilecek.

Zorunlu ortaöğretim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak. Bakanlar Kurulu, uygulamayı bir eğitim-öğretim yılı erteleyebilecek.

Kanunla, ilgili kanundaki “8 yıllık kesintisiz ilköğretim” ibaresi “ilköğretim ve ortaöğretim” şeklinde değiştiriliyor ve “8 yıllık kesintisiz” ibaresi çıkarılıyor.

Kanun, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Buna göre, yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan, fırsat eşitliğini sağlayacak önlemleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.

Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 250, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si, yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.

Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.

Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.

Önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.

Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.

YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bir mesleğe yönelik program uygulayan ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler bakımından bu kurumların mezunlarının, YÖK tarafından belirlenen aynı meslek dalında yer alan yükseköğretim programlarına yerleşmelerinde, merkezi sınavlarda aldıkları puanlara ilave edilecek, ortaöğretim başarı puanı hesaplanmasında, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümleri uygulanacak.

ÜNİVERSİTELERİN ADLARI DEĞİŞİYOR
Yasayla, Rize Üniversitesi'nin adı “Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi”, Kayseri Abdullah Gül Üniversitesi'nin adı “Abdullah Gül Üniversitesi”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesinin adı “Bülent Ecevit Üniversitesi”, Konya Üniversitesinin adı da “Necmettin Erbakan Üniversitesi” şeklinde değiştiriliyor.

Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi Geliştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri Kamu İhale Kanunu'na tabi olmayacak. Alımlara ilişkin usul ve esaslar, iki bakanlığın müşterek hazırlayacağı yönetmelikle rekabete açık şekilde düzenlenecek.


View the original article here

7 Nisan 2012 Cumartesi

Son Dakika: YouTube'dan büyük yenilik! Veteknoloji Haberleri

Son Dakika: YouTube'dan büyük yenilik! Veteknoloji Haberleri

Link to VETEKNOLOJİ - Güncel

YouTube'dan büyük yenilik!

Posted:

YouTube, yaptığı büyük yenilikle, HD videoları bambaşka bir boyuta taşıyor!

Sevsek de sevmesek de, 3D filmler, gerek yeni

Yeni konsola eski parça!

Posted:

Yeni PlayStation'a eski parça!
 
PlayStation 4'ün içerisinde görmemiz muhtemel olan bu parça, aslında bize hiç de yabancı değil!

Türklerden süper oyun!

Posted:

War Face isimli oyunun 2012 yılı sonunda tüm dünyada tanınması bekleniyor...

Almanya'nın Frankfurt kentinde Avni, Cevat v

Uzayda kargo teslimatı! (Video)

Posted:

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) görev yapan astronotlar, geçtiğimiz hafta Dünya’dan gönderilen insansız kargo uzay ar

Kurşun geçirmez cilt üretildi! (Video)

Posted:

Biyolojik, güvenlik ve teknolojik açıdan devrim: Kurşun geçirmez cilt...

Kurşun geçirmez deri projesi, Hollanda Forestr

Chrome bataryayı emiyor!

Posted:

Web tarayıcılarda pek çoğumuzun gözden kaçırdığı bu alanda Chrome dibe vurdu, Firefox bile onu geçti.

Hangi web tarayıcısı

Leonardo da Vinci'nin 'yapılacaklar listesi'!

Posted:

Rönesans döneminin en büyük dahilerinden biri olarak kabul edilen İtalyan bilim insanı ve sanatçı Leonardo da Vinci’nin, günlüğüne ai

Twitter beş internet sitesini dava etti!

Posted:

Twitter, kullanıcılarını Viagra reklamlarından virüs içeren linklere kadar sayısız spam yağmuruna tutan beş internet sitesine dava açtı.

"Size özel" bir sosyal ağ!

Posted:

Tamamen özel bir sosyal ağ arayanlara!
 
Facebook'ta kendinizi güvende hissetmiyorsanız, işte "yüzde yüz size özel" bir alternat

Küresel ısınmaya insan mühendisliği çözümü!

Posted:

İnsanlık giderek karmaşık ve büyüyen bir sorun haline gelen küresel ısınmaya karşı politik ve bireysel girişimler yoluyla çözüm bulabilmiş

Sessiz ve derinden geliyor!

Posted:

Android ve iOS, "rakipsiz" olduğu bu alanda artık "yeni savaşçıya" dikkat etmek zorunda!

Android'in Play Store'u ve iOS'un

Laptop'da Android çalışırsa!

Posted:

Android'i laptop'da böyle çalıştırdı!
 
Tam bir Android'i, basit bir laptop üzerinde çalıştırmak artık hayal değil...

Dünyanın en özel fotoğrafı çekildi!

Posted:

Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) astronotlar, Dünya'nın bir milyonuncu fotoğrafını çekti.

Dünyanın 386 kilometre öte

DNA'ya kandık!

Posted:

Umulanın aksine, DNA diziliminin hastalık riskini "önceden belirlemeye" çok yardımcı olmadığı ortaya çıktı.

ABD'nin Johns H

Türk bilim adamının büyük başarısı!

Posted:

Harvard ile Rockefeller üniversitelerinden oluşan Fikri Avcı'nın liderliğini yaptığı araştırmacı grubu, yeni nesil aşı geliştirdi.

Yunuslar 'çete kuruyor'!

Posted:

Bir yunus türü olan Afalinaların erkeklerinin, çete benzeri gruplar kurduğu, dişilerini diğer gruplara karşı koruyup, zaman zaman 'taraf de

Karın yağı az olan daha zeki!

Posted:

Güney Koreli uzmanların yaptığı bir araştırma, 60 ila 70 yaş arasındaki şişman insanların, zayıflardan daha az zeki olduğunu ortaya koydu.

Hem "akılsız", hem pahalı!

Posted:

Cep devinin ince, hafif, şık ve "akılsız" telefonu, yüksek fiyatıyla kafaları karıştırıyor...

Motorola, geçen yıl şık, ince

CERN'de yeni aşama!

Posted:

CERN'de evrenin oluşum sırlarını çözmek için yapılan yüzyılın en büyük deneyi olarak kabul edilen araştırmalarda yeni bir aşamaya geçiliyor

Nokia'dan bir bomba daha mı?

Posted:

41 MP'lik kamerasıyla herkesi şaşırtan Nokia 808 PureView'dan sonra daha da "acayip" bir cep geliyor.

Nokia'nın 41MP kamera

Facebook Nasdaq’da işlem görecek!

Posted:

Sosyal paylaşım sitesi Facebook, bu yılın sonunda gerçekleştireceği halka arz sonrasında, FB simgesiyle hisselerini Nasdaq borsasında işlem

Sony, Xperia S ile geliyor!

Posted:

Sony Mobile, 2012 yılında Türkiye’deki akıllı telefon piyasasında kozu olacak Sony Xperia S’i tanıttı.

Türkiye

Android kullananlara 5 uyarı!

Posted:

Dikkat etmeniz gereken 5 Android tehdidi!
 
Eğer sizin de cebinizde Android'li bir canavar varsa, bu 5 tehlikeyi asla küçü

Sony Xperia'nın dev hedefi!

Posted:

Sony Xperia, pazarda ilk üçü hedefliyor.

Akıllı telefonlarda yeni bir sayfa açan Sony Xperia, yeni hedefini ortaya